TBMM Grup Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder'in geçirdiği kalp rahatsızlığı sonrası Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) işçileri, Önder'e destek mektubu yazdı. İşçiler, Önder'in Kürt ve Türk işçilerinin kardeşliği için verdiği mücadeleye vurgu yaparak, "Sırrı Abi'ye şifa diliyoruz" mesajını iletti.
Sırrı Süreyya Önder ve İşçi Sınıfı Dayanışması
UİD-DER'li işçiler, Sırrı Süreyya Önder'i ilk olarak "Beynelmilel" filmiyle tanıdıklarını ve ardından kıdem tazminatı kampanyasında verdiği destekle daha da yakından tanıdıklarını belirtiyor. İşçiler, Önder'in işçi sınıfının mücadelesine katkı sunmuş bir insan olduğunu vurgulayarak, filmi birçok kez işçi, genç ve emekçi kadın topluluklarına izlettiklerini ve bu vesileyle 12 Eylül, faşizm, halkların birbirine düşman edilmesi gibi konular üzerine sohbetler ettiklerini ifade ediyor.
2007 yılında UİD-DER'in bir temsilciliğinde "Beynelmilel" filmini grevci işçilerle izlediklerini ve 12 Eylül darbesi üzerine konuştuklarını aktaran işçiler, ilk kez duydukları ve çok etkilendikleri Enternasyonal marşını birlikte söylemeye çalıştıklarını belirtiyor. Aynı yıl Gebze temsilciliğinde filmi izleyen işçiler, filmin tüm baskı ve yasaklara rağmen yaşamın kendisinin, faşizmin karanlığında bile kendi alanını yaratmasını yansıtmasına dikkat çekiyorlardı.
Genç işçiler, 2018'de Gebze temsilciliğindeki bir gösterimin ardından şunları yazmışlardı:
‘Filmde de belirtildiği gibi, 'baharı karşılamak' vurgusu, içinde umudu barındırıyor. Yaşanan acılardan çok, mücadele eden insanların mutluluğu da var geçmişimizde. Baskı ve zorbalıkla gücü elinde tutanlardan çok, bilinçli ve örgütlü mücadele eden milyonlarca işçi var tarihimizde. Tarih o bir avuç zalimi değil, yiğitçe mücadele edenleri yazmış sayfalarına.’
Kıdem Tazminatı Mücadelesinde Sırrı Süreyya Önder'in Desteği
UİD-DER'li işçiler, 13 yıl önce düzenledikleri "Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!" kampanyasında Sırrı Süreyya Önder ile yollarının bir kez daha kesiştiğini belirtiyor. İşçiler, kıdem tazminatlarına yönelik saldırılar üzerine örgütlenerek, Önder'e ulaşarak işçilerin itirazını güçlendirmek istediklerini anlatıyor. Önder'in bu talebe büyük bir heyecan ve gurur duyduğunu belirttiğini ve kampanyaları sırasındaki çeşitli çalışmaları yansıtan videoları izlediğinde heyecanının daha da arttığını söylüyorlar.
İşçiler, topladıkları 62 bin imzayı Meclis'e sunmak üzere Ankara'ya gittiklerinde Önder'in desteğiyle Meclis'te basın açıklaması yaptıklarını ve imza dosyasını Dilekçe Komisyonu'na teslim ettiklerini aktarıyor. Aynı günün akşamında Önder'i Ankara temsilciliklerinde ağırladıklarını, sıcak sohbetleriyle neşelendiklerini, birlikte söyledikleri Mükellef türküsüyle hüzünlendiklerini ve yemek yemeye fırsat bulamadığı için masada gördüğü kurabiye nedeniyle sevinmesiyle duygulandıklarını ifade ediyorlar.
Sırrı Süreyya Önder'i tanıyan herkesin onun ne kadar neşeli, samimi ve mütevazı bir insan olduğunu söylediğini belirten işçiler, o gün onun samimiyetini, mütevazılığını dahası dostluğunu ve yaşam sevincini yakından gördüklerini vurguluyor.
İşçilerden Sırrı Süreyya Önder'e Şifa Dilekleri
UİD-DER'li işçiler, Sırrı Süreyya Önder'in mücadelenin öznesi olanlarla yan yana durmayı, onlarla birlikte olmayı önemsediğini belirterek, Önder'in yıllar sonra verdiği bir röportajda şunları söylediğini aktarıyor:
‘Toplumu mühendislik tarzında bilinçlendirmeye, aydınlatmaya inanmam. Birlikte yapmaya, birlikte eyleyişe inanırım, hep de böyleydim.’
Mücadele alanlarında, meydanlarda birlikte oldukları Sırrı Süreyya Önder'in, siyaseti Kürt ve Türk işçilerin kardeşliğini pekiştirmek için bin bir kahırla yürüttüğünü vurgulayan işçiler, Önder'in baskılara, faşizme, zorluklara, hastalıklara karşı hep direndiğini, asla boyun eğmediğini, yılmadığını ve güler yüzü, esprileri, delikanlılığıyla üstün geldiğini ifade ediyor. İşçiler, Önder'in zorlukları yine aşacağına, sağlığına kavuşacağına, o cesur kalbinin atmaya, o aydınlık beyninin hem siyasetini yapmaya hem de işçi sınıfının birliğini ve halkların kardeşliğini güçlendiren filmler yapmaya devam edeceğine inandıklarını belirtiyor.
Sırrı Süreyya Önder'in geçirdiği rahatsızlık, Türkiye'deki işçi sınıfı ve siyaset camiasında büyük üzüntü yaratmıştır. Ancak, UİD-DER'li işçilerin mektubu, Önder'in işçi sınıfıyla kurduğu güçlü bağın ve mücadelesinin ne kadar değerli olduğunun bir göstergesi olarak öne çıkmaktadır. Önder'in bir an önce sağlığına kavuşması ve mücadelesine devam etmesi, işçi sınıfı ve halkların kardeşliği için büyük önem taşımaktadır.