04 Mayıs 2025 Pazar

KİH'den Şok Hamle! İstanbul Sözleşmesi AİHM'de!

Kadının İnsan Hakları Derneği (KİH), Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına karşı yürüttüğü hukuk mücadelesini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşıyarak önemli bir adım attı. İki buçuk yılı aşkın süredir devam eden bu süreçte, iç hukuk yollarının tükenmesiyle birlikte KİH, uluslararası arenada da hak arayışını sürdürme kararı aldı. Bu gelişme, Türkiye'deki kadın hakları savunucuları ve uluslararası hukuk çevreleri tarafından yakından takip ediliyor.

İstanbul Sözleşmesi'nden Çekilme Kararı ve Tepkiler

Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi, kamuoyunda geniş yankı uyandırmış ve büyük tepkilere neden olmuştu. Sözleşme, kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve kadınların korunması amacıyla imzalanan uluslararası bir anlaşma olup, Türkiye'nin bu anlaşmadan çekilmesi, kadın hakları savunucuları tarafından büyük bir gerileme olarak değerlendirilmişti. KİH, bu karara karşı başından beri hukuki mücadele yürütmüş ve kararın iptali için çeşitli girişimlerde bulunmuştu.

İstanbul Sözleşmesi, Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan ve kadına yönelik şiddetle mücadeleyi amaçlayan uluslararası bir sözleşmedir. Tam adı "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi" olan bu anlaşma, 2011 yılında İstanbul'da imzaya açıldığı için "İstanbul Sözleşmesi" olarak anılmaktadır. Sözleşme, kadına yönelik her türlü şiddeti önlemeyi, şiddet mağdurlarını korumayı ve failleri cezalandırmayı hedeflemektedir. Ayrıca, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve ayrımcılığın ortadan kaldırılması gibi önemli ilkeleri de içermektedir.

Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme gerekçesi olarak, sözleşmenin Türk aile yapısına uygun olmadığı ve bazı maddelerinin yanlış yorumlandığı iddiaları öne sürülmüştü. Ancak, kadın hakları savunucuları bu iddiaları reddederek, sözleşmenin kadına yönelik şiddetin önlenmesi için hayati öneme sahip olduğunu ve çekilme kararının kadınların korunması konusunda ciddi bir zafiyet yaratacağını savunmuşlardı. KİH'in AİHM'e başvurusu, bu tartışmaların uluslararası platforma taşınması anlamına geliyor.

AİHM Süreci ve Olası Sonuçlar

KİH'in AİHM'e başvurusuyla birlikte, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararının hukuki geçerliliği ve insan haklarına uygunluğu AİHM tarafından değerlendirilecektir. AİHM'in vereceği karar, Türkiye için bağlayıcı olabileceği gibi, uluslararası hukuk açısından da önemli bir emsal teşkil edebilir. Bu süreçte, KİH'in savunmaları ve Türkiye hükümetinin argümanları dikkatle incelenecek ve AİHM, adil bir karar vermek için tüm delilleri değerlendirecektir.

AİHM'in olası kararları arasında, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'ne geri dönmesi yönünde bir hüküm verebileceği gibi, çekilme kararının hukuka uygun olduğuna da karar verebilir. Ancak, AİHM'in kararı ne olursa olsun, bu süreç Türkiye'deki kadın hakları mücadelesi ve uluslararası hukuk açısından önemli bir dönüm noktası olacaktır. KİH'in AİHM'e başvurusu, kadın hakları savunucularının kararlılığını ve hukuki yollardan hak arama çabalarını göstermesi açısından da büyük önem taşımaktadır.

İstanbul Sözleşmesi'nin önemi maddeler halinde şu şekilde sıralanabilir:

  • Kadına yönelik şiddetin önlenmesi
  • Şiddet mağdurlarının korunması
  • Faillerin cezalandırılması
  • Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması
  • Ayrımcılığın ortadan kaldırılması

KİH'in İstanbul Sözleşmesi davasını AİHM'e taşıması, Türkiye'deki kadın hakları mücadelesinin uluslararası alanda da devam edeceğini gösteriyor. AİHM'in vereceği karar, Türkiye'nin insan hakları konusundaki duruşu ve uluslararası hukukla ilişkileri açısından belirleyici olacaktır. Bu süreçte, kamuoyunun ve uluslararası toplumun dikkati Türkiye üzerinde olacak ve kadın hakları savunucuları, adalet arayışlarını kararlılıkla sürdüreceklerdir. AİHM sürecinin sonuçları, Türkiye'deki kadınların yaşamları üzerinde önemli etkiler yaratabilir.

İlgili Haberler