12 Mayıs 2025 Pazartesi

İran ABD Nükleer Görüşmeleri: Kritik Tur Tamamlandı! Sonuçlar Ne?

İran ile ABD arasındaki nükleer müzakerelerin dördüncü turu, Umman'da tamamlandı. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi'nin X sosyal medya platformu üzerinden yaptığı açıklamaya göre, görüşmeler zorlu geçmesine rağmen faydalı oldu. Taraflar, birbirlerinin pozisyonlarını daha iyi anlamak ve tartışmalı konuları çözmek için makul ve gerçekçi yollar bulmaya çalıştı. Bir sonraki tur görüşmelerin ne zaman ve nerede yapılacağı ise henüz netleşmedi, bu bilgiyi Umman'ın duyurması bekleniyor.

Nükleer Müzakere Süreci Nasıl Başladı?

İran ile ABD arasındaki bu hassas müzakere süreci, aslında daha eski bir tarihe dayanıyor. 2018 yılında ABD Başkanı Donald Trump'ın ülkesini tek taraflı olarak nükleer anlaşmadan çekmesiyle başlayan gerginlik, uzun bir süre devam etti. Trump, İran'a doğrudan nükleer müzakere çağrısında bulunmuş ve hatta tehditler içeren bir mektubu İran lideri Ayetullah Ali Hamaney'e göndermişti. İran ise bu mektuba Umman üzerinden yanıt vermişti. Bu mektup trafiği, tarafları bir araya getiren ilk kıvılcım olmuştu.

Taraflar arasındaki ilk dolaylı görüşmeler, 12 Nisan'da Umman'da gerçekleşti. Ardından, birer hafta arayla Roma ve tekrar Umman'da müzakereler devam etti. Hem İran hem de ABD, bu görüşmelerde ilerleme kaydedildiğini belirtmişti. Dördüncü tur müzakerelerin başlangıçta 3 Mayıs'ta Roma'da yapılması planlanmış olsa da, "lojistik nedenlerden" dolayı ertelenmiş ve 11 Mayıs'ta Umman'da gerçekleştirilmişti.

Tarafların Talepleri Neler?

Müzakerelerin temelinde, İran'ın nükleer programını atom bombası üretmesini engelleyecek şekilde kısıtlama karşılığında yaptırımların kaldırılması talebi yatıyor. ABD ise, İran'ın her düzeyde uranyum zenginleştirme işlemini durdurmasını istiyor. Bu noktada, taraflar arasında önemli bir görüş ayrılığı bulunuyor. Daha önceki açıklamalarda Tahran'ın düşük düzeyde uranyum zenginleştirmesini kabul edebileceklerini belirten ABD'li yetkililer, son zamanlarda bu tutumlarını değiştirmiş görünüyorlar. Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un yakın zamanda yaptığı bir açıklamada, İran'da uranyum zenginleştirme programının asla olmaması gerektiğini ve bunun ABD'nin "kırmızı çizgisi" olduğunu belirtmesi, müzakerelerin ne kadar hassas bir zeminde ilerlediğini gösteriyor.

  • İran'ın Talebi: Yaptırımların kaldırılması karşılığında nükleer programın kısıtlanması.
  • ABD'nin Talebi: İran'ın her düzeyde uranyum zenginleştirme faaliyetini durdurması.

Nükleer Enerji ve Uranyum Zenginleştirme Hakkında Bilgiler

Nükleer enerji, atom çekirdeklerinin parçalanması veya birleşmesi sonucu ortaya çıkan enerjidir. Bu enerji, elektrik üretimi başta olmak üzere birçok alanda kullanılmaktadır. Uranyum ise, nükleer reaktörlerde yakıt olarak kullanılan radyoaktif bir elementtir. Uranyum zenginleştirme, doğal uranyumun içerisindeki fisyon (bölünme) özelliği taşıyan U-235 izotopunun oranını artırma işlemidir. Bu işlem, nükleer santrallerde enerji üretimi için gereklidir, ancak aynı zamanda nükleer silah üretiminde de kullanılabileceği için uluslararası alanda sıkı denetimlere tabidir.

Uranyum zenginleştirme işlemi, farklı yöntemlerle yapılabilmektedir. Bunlardan en yaygın olanları gaz difüzyonu ve gaz santrifüjü yöntemleridir. Gaz difüzyonu yöntemi, uranyum hekzaflorür gazının gözenekli bir membrandan geçirilmesi prensibine dayanır. Gaz santrifüjü yöntemi ise, uranyum hekzaflorür gazının yüksek hızda döndürülmesiyle izotopların ayrıştırılmasını sağlar.

Müzakerelerin Geleceği ve Bölgesel Etkileri

İran ile ABD arasındaki nükleer müzakerelerin geleceği belirsizliğini koruyor. Taraflar arasındaki görüş ayrılıkları devam ederken, müzakerelerin ne zaman ve nerede devam edeceği henüz net değil. Ancak, bu müzakerelerin sonuçları sadece İran ve ABD'yi değil, tüm bölgeyi etkileyecek potansiyele sahip. Nükleer bir anlaşmaya varılması, bölgedeki gerginliği azaltabilir ve istikrarı sağlayabilir. Ancak, anlaşmaya varılamaması durumunda, gerginliğin tırmanması ve yeni çatışmaların yaşanması riski bulunuyor. Bu nedenle, uluslararası toplumun bu müzakereleri yakından takip etmesi ve tarafları yapıcı bir diyalog sürdürmeye teşvik etmesi büyük önem taşıyor.

İlgili Haberler