Türkiye'de çocukların yaşam hakkı başta olmak üzere birçok temel hakkı risk altında. Fisa Çocuk Hakları Merkezi'nin raporuna göre 2024 yılında en az 777 çocuk önlenebilir sebeplerle hayatını kaybetti. Bu durum, çocuk hakları konusunda kazanılmış hakların geriye gitme tehlikesini gündeme getiriyor. Peki, bu karanlık tabloyu nasıl değiştirebiliriz?
Çocukların Yaşam Hakkı Tehlikede mi?
Fisa Çocuk Hakları Merkezi'nin raporu, Türkiye'deki çocukların karşı karşıya olduğu acı gerçeği gözler önüne seriyor. Rapora göre, 2024 yılında:
- En az 777 çocuk önlenebilir sebeplerle yaşamını yitirdi.
- 66 çocuk doğrudan devlet kaynaklı yaşam hakkı ihlalleri sonucu hayatını kaybetti.
- 53 çocuk intihar etti.
- 21 çocuk bireysel silahlanma sonucu yaşamını yitirdi.
- 56 çocuk şiddet, 473 çocuk ise ihmal nedeniyle hayatını kaybetti.
Bu veriler, çocukları koruyamayan ve destekleyemeyen bir sistemin varlığına işaret ediyor. Çocuk hakları ihlallerinin, çocuk intiharlarının ve akran şiddetinin artması, acil önlemler alınması gerektiğini gösteriyor.
Sistemsel Sorunlara Odaklanmak Şart
Rakel Dink'in dediği gibi, "Bir bebekten katil yaratan karanlığı sorgulamadan hiçbir şey yapılmaz." Şiddet, çocukların yaşadıkları deneyimler karşısında yalnız bırakıldığı bir ortamda, sistemin boşluklarında yeniden üretiliyor. Bu nedenle, taleplerimizi kişilere değil, sistemin kendisine yöneltmeliyiz.
Peki, sistemden neler talep etmeliyiz?
- Çocukların ihtiyaçlarını zamanında fark eden ve harekete geçen mekanizmalar.
- Toplum temelli destekleyici sosyal politikalar.
- Hak temelli ve çok disiplinli bir çocuk koruma sistemi.
- Onarıcı ve önleyici işlevi güçlü bir adalet mekanizması.
Kazanılmış Haklar Geriye Gidemez!
İnsan hakları sözleşmeleri, İkinci Dünya Savaşı sonrası, eşitliğin ve temel hakların korunmasını amaçlayarak oluşturuldu. Bu nedenle insan hakları evrenseldir ve duygularla, tekil kararlarla değiştirilemez. Kazanılmış hakların geri döndürülmesi çağrıları, gücün keyfi kullanımının önünü açar ve adaletin zedelenmesine yol açar.
Unutmayalım ki, her çocuk için haklarının korunduğu bir yaşam mümkündür. Çocukların destek alabileceği mekanizmaları, hak temelli bir çocuk koruma sistemini, onarıcı ve önleyici işlevlerini yerine getiren adaleti hep birlikte talep etmeliyiz. Öfkemizi, sistemden taleplerimizi ifade etmeye yöneltmeli ve çocukların geleceği için mücadele etmeliyiz.