Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde yaşananlar, Türkiye'nin yakın geçmişindeki karanlık günleri hatırlattı. Doç. Dr. Mehmet Aydıner'in akademik personel alımı mülakatında sarf ettiği sözler, büyük bir infiale yol açtı. Aydıner'in, başörtülü öğrencilere yönelik ayrımcı ve ötekileştirici ifadeleri, kamuoyunda geniş yankı buldu ve sert tepkilere neden oldu.
Skandal Sözler Buz Kesti!
Mülakat sırasında adaylara ait jüri raporları değerlendirilirken, Doç. Dr. Aydıner'in kullandığı sözler adeta buz etkisi yarattı. "Fakültemde başörtülü istemiyorum. Başörtülü gelsin bakın neler neler yapacağım, göreceksiniz" şeklinde konuştuğu iddia edilen Aydıner'in bu sözleri, salonda şaşkınlık ve rahatsızlık yarattı. Fakülte dekanının dahi "Hocam, nasıl konuşuyorsunuz?" diyerek tepki gösterdiği belirtildi.
Aydıner'in skandal sözleri bununla da sınırlı kalmadı. İddialara göre, siyasi görüşlerini de mülakata yansıtan Aydıner, AK Parti'ye yönelik ağır ithamlarda bulundu. "AK Parti'nin Allah belasını versin. Ben bunlara oy verdim. Bundan sonra ölmüş anamın üstüne yemin ederim AK Parti'nin karşısına PKK çıksa ona oy vereceğim" şeklinde konuştuğu öne sürüldü.
Tepkiler Çığ Gibi Büyüyor
Doç. Dr. Mehmet Aydıner'in sözlerinin basına yansımasının ardından, sosyal medyada ve kamuoyunda büyük bir tepki dalgası oluştu. Birçok kişi, Aydıner'in ifadelerini 28 Şubat zihniyetinin bir yansıması olarak değerlendirdi ve kınadı. Üniversite yönetiminden ve yetkililerden konuyla ilgili açıklama yapılması ve gerekli soruşturmanın başlatılması talep edildi.
Bu tür ayrımcı ve ötekileştirici söylemlerin, akademik ortamda yeri olmaması gerektiği vurgulanırken, Aydıner'in sözlerinin ifade özgürlüğü sınırlarını aştığı ve nefret söylemi içerdiği belirtildi. Olayın, Türkiye'deki başörtüsü tartışmalarını yeniden alevlendirebileceği ve toplumsal kutuplaşmayı derinleştirebileceği endişesi dile getirildi.
28 Şubat Zihniyeti Nedir?
28 Şubat, Türkiye siyasi tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. 28 Şubat 1997'de yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonrasında alınan kararlar, Refah Partisi hükümetinin istifasına ve siyasi alanda büyük değişikliklere yol açmıştır. Bu dönemde, özellikle başörtüsü yasağı gibi uygulamalarla, insanların temel hak ve özgürlükleri kısıtlanmıştır. 28 Şubat zihniyeti, bu dönemde ortaya çıkan ve ayrımcılığı, ötekileştirmeyi ve baskıyı savunan düşünce yapısını ifade etmektedir.
Bu olay, Türkiye'nin geçmişte yaşadığı zorlu süreçleri ve başörtüsü konusundaki hassasiyetleri bir kez daha gündeme getirdi. Doç. Dr. Mehmet Aydıner'in sözleri, sadece başörtülü öğrencilere değil, aynı zamanda farklı düşüncelere ve inançlara sahip olan herkese yönelik bir tehdit olarak algılandı. Bu tür olayların tekrarlanmaması için, eğitim kurumlarında hoşgörüyü, saygıyı ve farklılıklara tahammülü esas alan bir ortamın oluşturulması gerektiği vurgulandı.
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi'ndeki bu skandal olay, Türkiye'nin demokrasi ve insan hakları konusunda daha kat etmesi gereken uzun bir yol olduğunu gösteriyor. Umuyoruz ki, yetkililer bu olayı ciddiye alarak gerekli soruşturmayı başlatır ve benzer olayların yaşanmaması için önleyici tedbirler alır. Türkiye'nin, 28 Şubat zihniyetinin izlerini tamamen silerek, özgürlükçü ve demokratik bir ülke olma yolunda ilerlemesi en büyük temennimizdir.
