Sınav Baskısına Son: Maarif Platformu'ndan Eğitimde Yeni Vizyon!
Gündem

Sınav Baskısına Son: Maarif Platformu'ndan Eğitimde Yeni Vizyon!


20 May 20255 dk okuma2 görüntülenmeSon güncelleme: 21 May 2025

Maarif Platformu'nun düzenlediği "Yeni Bir Ölçme Değerlendirme Vizyonu Çalıştayı" ile Türkiye'deki eğitim sisteminin en büyük sorunlarından biri olan sınav baskısı masaya yatırıldı. Eğitimciler, akademisyenler ve diğer paydaşlar, mevcut sistemi derinlemesine inceleyerek geleceğe yönelik çözüm önerileri geliştirdi.

Eğitimde Merkeziyetçilik ve Sınav Odaklı Sistem Eleştirisi

Çalıştayda, merkeziyetçi ve katı müfredat anlayışının değişmeden sınav baskısının ve eğitimdeki yapısal sorunların çözülemeyeceği vurgulandı. Maarif Platformu Başkanı Prof. Dr. Osman Çakmak, merkeziyetçi yapının üç temel soruna yol açtığını belirtti:

  • Sınav Odaklı Sistem: Tek tip müfredat ve merkezi sınavlar, öğrencileri farklı öğrenme hızları ve yeteneklerine rağmen aynı yarışa sokuyor.
  • Hantallık: Kararların tek bir merkezden alınması, bürokratik süreçleri uzatarak değişime ayak uydurmayı zorlaştırıyor.
  • Tek Tip Müfredat: Merkeziyetçi anlayış, öğretmenlerin, öğrencilerin ve yerel dinamiklerin ihtiyaçlarını göz ardı eden dayatmacı bir müfredata neden oluyor.

Prof. Dr. Çakmak, "Çalıştayımızın en temel sonucu, merkeziyetçi ve katı müfredatçı yapıdan çıkılmadıkça sınavcı yapının ve sistemdeki hantallığın çözülemeyeceğidir," dedi. Eğitimin gerçek anlamda dönüşümü için yetkilerin yerelleştirilmesi ve müfredatta esneklik sağlanması gerektiğinin altını çizdi.

"Hastalıklı 'Başarı' Anlayışına Neşter Vurulmalı"

Çalıştayda, eğitimin nihai amacının dünya ve ahiret mutluluğu olduğuna dikkat çekildi. Mevcut sistemin başarıyı yalnızca sınav sonuçlarına indirgediği ve manevi gelişimi göz ardı ettiği belirtildi. Değerlerden yoksun bilginin tehlikeli sonuçlar doğurabileceği vurgulanarak, insanı beden, ruh, duygu ve zihin bütünlüğü içinde ele alan bir eğitim paradigmasına geçilmesi gerektiği konusunda fikir birliğine varıldı.

Katılımcılar, Türkiye'nin kendi toplumsal dinamikleri ve kültürel mirasıyla örtüşmeyen Batı temelli eğitim modellerini mekanik bir şekilde uygulama çabasının beklenen başarıyı getirmediğini savundu. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli (TYMM) ve Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) gibi ulusal eğitim girişimlerine yönelik tepkilerin iyi niyetli olmadığı ve bu projelerin Türkiye'nin milli menfaatlerine hizmet etmesinden kaynaklandığı belirtildi.

Yeni Bir Ölçme Değerlendirme Sistemi İhtiyacı

Çalıştayda, mevcut sınav sisteminin gençleri meslek öğrenmek yerine sınavlara yönlendirdiği ve okulları sınav hazırlık merkezlerine dönüştürdüğü vurgulandı. Eğitim sistemini sınavların baskısından kurtarmak amacıyla, öğrencilerin bilgi düzeylerinin yanı sıra becerilerini, analitik düşünme yeteneklerini, yorumlama güçlerini ve üretkenliklerini de ölçen yeni bir ölçme ve değerlendirme sistemi geliştirilmesi gerektiği üzerinde duruldu.

Katılımcılar, gençlerin potansiyelini etkin bir şekilde kullanabilmek, iş gücü piyasasının ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve eğitim sisteminin itibarını yeniden tesis edebilmek için mesleki eğitime ağırlık verilmesi ve ölçme-değerlendirme sistemlerinin yeniden yapılandırılması gerektiği sonucuna vardı.

Çalıştayda derinlemesine ele alınan bir diğer önemli konu ise, yeni müfredatın mevcut merkezi sınav sistemiyle nasıl uyumlaştırılacağı konusundaki belirsizlik oldu. Yeni müfredatın zengin içeriği ve yenilikçi yaklaşımlarının LGS ve YKS gibi kritik sınavlara nasıl yansıtılacağı hala netlik kazanmaması, eğitim camiasında güvensizlik yarattığı belirtildi.

Sonuç: Eğitimde Yeni Bir Dönem mi Başlıyor?

Maarif Platformu'nun düzenlediği çalıştay, Türkiye'deki eğitim sisteminin geleceği için önemli bir yol haritası çizdi. Sınav baskısından kurtulmak, merkeziyetçi yapıyı değiştirmek ve öğrencilerin bireysel yeteneklerini ön plana çıkarmak için atılacak adımlar, Türk eğitim sisteminin daha adil, daha etkili ve daha insani bir yapıya kavuşmasına katkı sağlayabilir. Çalıştaydan çıkan sonuçların, önümüzdeki dönemde eğitim politikalarına yön vermesi ve eğitimde yeni bir dönemin başlamasına öncülük etmesi bekleniyor.