19 Nisan 2025 Cumartesi

Erdoğan'dan İsrail Uyarısı: Türkiye'nin Vatan Toprakları Tehlikede mi?

1 Ekim 2024'te TBMM Genel Kurulu'nda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yaptığı konuşma, İsrail'in yayılmacı politikaları konusunda dikkat çekici bir uyarı içeriyordu. Erdoğan, İsrail'in "vaat edilmiş topraklar" hezeyanıyla hareket ederek, Filistin ve Lübnan'dan sonra Türkiye'nin vatan topraklarına göz dikebileceğini belirtmişti. Bu uyarı, jeopolitik arenada yankı uyandırırken, İsrail'in olası hedefleri ve Türkiye'nin alması gereken önlemler tartışma konusu oldu.

Erdoğan'ın Tarihi Uyarısı: İsrail Nereye Gözünü Dikti?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında İsrail Başbakanı Netanyahu'nun hayallerine Anadolu'yu da kattığını ve İsrail'in saldırganlığının Türkiye'yi de içine aldığını vurgulamıştı. "Bedeli ne olursa olsun Türkiye, İsrail'in karşısında durmaya devam edecek, bir insanlık cephesinin kurulması için elinden geleni yapacaktır!" ifadeleri, Türkiye'nin bu konudaki kararlılığını net bir şekilde ortaya koydu.

Bu uyarının ardından akıllara gelen soru, İsrail'in yayılmacı emellerinin Türkiye için ne anlama geldiği ve Türkiye'nin bu tehdide karşı nasıl bir strateji izleyeceği oldu. Erdoğan'ın sözleri, Türkiye'nin bölgedeki gelişmeler karşısında tetikte olması ve gerekli önlemleri alması gerektiğinin altını çiziyor.

Netanyahu'nun Çaresizliği: Trump'tan Yardım İsteği

İsrail'in eli kanlı Başbakanı Netanyahu'nun, Beyaz Saray'daki son görüşmesinde ABD Başkanı Trump'tan devreye girmesini rica ederek "Türkiye ile çatışma istemiyoruz!" demesi dikkat çekici bir gelişmeydi. Trump'ın ise Netanyahu'ya "Makûl olmasını" tembihlemesi ve Türkiye ile sorun yaşarsa önce kendisi ile temas kurmasını söylemesi, İsrail'in Türkiye karşısındaki zor durumunu gözler önüne serdi.

Bu durum, Türkiye'nin bölgedeki etkinliğinin ve caydırıcılığının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. İsrail'in Türkiye ile çatışma istememesi, Türkiye'nin bölgedeki dengeleri koruma ve çıkarlarını savunma konusundaki başarısının bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.

Türkiye'nin Hamleleri: Suriye ile İşbirliği ve Azerbaycan Faktörü

Türkiye'nin Suriye yönetimi ile askeri işbirliği zemininde mutabakata varması ve DEAŞ'la mücadele ile Suriye güvenlik ve istihbarat elemanlarının eğitimi için üs bölgeleri araştırmaya başlaması, bölgedeki dengeleri değiştiren önemli adımlardı. İsrail savaş uçaklarının ise seçilmesi muhtemel bu alanları bombalaması, İsrail'in Türkiye'nin bu hamlelerinden duyduğu rahatsızlığı açıkça ortaya koydu.

Golan Tepelerini işgal eden ve fiili sınırlarını Şam'ın 20 km yakınına kadar yayan İsrail, Azerbaycan'ın inisiyatif alması üzerine Türkiye ile masaya oturmayı seçmişti. Bakü'deki müzakerelerde "çatışmasızlık ve ayrıştırma usulleri" görüşülmesi, bölgedeki gerginliği azaltma ve istikrarı sağlama çabalarının bir parçasıydı.

Erdoğan'ın İsrail'in yayılmacı politikalarına yönelik uyarısı, Türkiye'nin bölgedeki hassas dengeleri gözeterek, çıkarlarını koruma ve istikrarı sağlama konusundaki kararlılığını bir kez daha ortaya koydu. Türkiye'nin Suriye ile işbirliği, Azerbaycan'ın arabuluculuğu ve Netanyahu'nun Trump'tan yardım istemesi gibi gelişmeler, Türkiye'nin bölgedeki etkin rolünü ve önemini vurguluyor. Türkiye, bölgesel ve küresel arenada aktif bir şekilde yer alarak, barış ve istikrarın sağlanmasına katkıda bulunmaya devam edecektir.

İlgili Haberler