Rasim Ozan Kütahyalı'nın CHP'ye kayyum atanacağı iddiası üzerine başlatılan soruşturma kapsamında alınan ifadesi kamuoyuyla paylaşıldı. Gözaltına alınıp adli kontrolle serbest bırakılan Kütahyalı, ifadesinde pişmanlığını dile getirdi ve iddialarına açıklık getirmeye çalıştı.
"Şehvet ve Heyecan ile Suça Konu Paylaşım Yaptım"
Kütahyalı, ifadesinde CHP'ye kayyum atanacağı yönündeki paylaşımının nedenini şu sözlerle açıkladı: "Bu şekilde bir paylaşımımdan dolayı istemeden de olsa kamuoyunda bahse konu algının oluşmasına sebebiyet verdiğim için çok üzgün ve pişmanım. Ben bu paylaşımı yapmadan birkaç gün önce birçok gazeteci arkadaşımın dillendirdiği ve CHP'ye kayyum atanabileceği iddialarına ilişkin duyumların fazlasıyla artması sebebiyle mensubu olduğum gazetecilik mesleğinin oluşturduğu şehvet ve heyecan ile suça konu paylaşımı yaptım."
Kütahyalı, paylaşımını yaparken herhangi bir kamu görevlisinden bilgi almadığını, tamamen kendi gözlemleri ve CHP içindeki bazı kaynaklardan edindiği izlenimler sonucu hareket ettiğini belirtti. Bu durum, Kütahyalı'nın haber kaynaklarına ne kadar güvendiği ve gazetecilik etiği konusundaki hassasiyeti hakkında soru işaretleri yaratıyor.
"Düşünülmeden Hareket Edilmiştir"
İstanbul'dan Ankara'ya gerçekleşen polis sevkiyatlarına ilişkin paylaşımı hakkında ise Kütahyalı, "Gazetecilik mesleğinden kaynaklı olarak 'ilk haber veren kişi olabilme başarısı' ve heyecanı sebebiyle düşünülmeden hareket edilmiştir" ifadelerini kullandı. Kütahyalı, bu bilginin kaynağının CHP'den eski bir yetkili olduğunu ve bu kişinin Etimesgut ve Keçiören belediyelerine yönelik soruşturma yapılabileceği yönünde ifadeler kullandığını belirtti.
Kütahyalı'nın bu açıklamaları, gazetecilik mesleğinin etik sınırları ve haberin doğruluğunu teyit etme sorumluluğu konularında önemli bir tartışma başlatabilir. Özellikle sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte, haberin hızla yayılması ve yanlış bilgilerin dolaşıma girmesi riskine karşı gazetecilerin daha dikkatli olması gerektiği vurgulanıyor.
Pişmanlık ve Sonuç
Kütahyalı, ifadesinin sonunda yaptığı paylaşımlardan dolayı derin üzüntü ve pişmanlık duyduğunu dile getirdi. Hatta Adalet Bakanı'nın kendi paylaşımlarını eleştirmesi üzerine pişmanlığını dile getiren paylaşımlar yaptığını söyledi. Ayrıca, borsayı manipüle etmekle suçlanmasıyla ilgili olarak, herhangi bir finansal kazanç elde etme amacında olmadığını belirtti.
Rasim Ozan Kütahyalı'nın ifadesi, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. İfadenin içeriği, Kütahyalı'nın gazetecilik anlayışı, haber kaynaklarına yaklaşımı ve sosyal medyadaki paylaşımlarının etkileri gibi konularda çeşitli tartışmaları beraberinde getirdi. Bu olay, gazetecilik mesleğinin etik ilkeleri ve haberin doğruluğunu teyit etme sorumluluğu gibi önemli konuları bir kez daha gündeme getirdi.
