İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında gözaltına alınan İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa'nın emniyetteki ifadesi büyük yankı uyandırdı. Başa, hakkında ortaya atılan rüşvet iddialarını kesin bir dille reddetti. Peki, bu iddialar neler ve Şafak Başa neler söyledi?
İddiaların Odağındaki İsim: Şafak Başa
İBB'ye yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturmasında tanık sıfatıyla ifade veren bazı kişilerin iddiaları, İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa'yı hedef gösterdi. Tanıklar, Başa'nın bir rüşvet çarkının içinde olduğunu öne sürdü. Bu iddialar üzerine Başa, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde ifade verdi.
Tanık Muhittin Erusta, şikayetinde dikkat çekici ifadeler kullandı: "Begüm Çelikdelen ile yaptığım görüşmede rüşvet vermediğimiz için İmamoğlu’nun kendisine talimat verdiğini bana söyledi. Ekrem İmamoğlu, Adem Şanlısoy, Fatih Keleş, Begüm Çelikdelen ve Şafak Başa’dan şikayetçiyim." Bu iddia, soruşturmanın seyrini değiştirebilecek nitelikte.
Bir diğer tanık İdris Özcelep ise Pendik Kurnaköy’deki rehabilite projesinde İSKİ’den gerekli onayı alamadığını iddia etti. Özcelep, Başa'nın kendisine "Fatih Keleş’e gidip ne veriyorsan ver, işini ancak o çözer" dediğini öne sürdü. Bu suçlama, Başa'ya yönelik rüşvet iddialarını daha da güçlendirdi.
Şafak Başa'nın Savunması Ne Oldu?
Şafak Başa, emniyette verdiği ifadede hakkındaki tüm iddiaları reddetti. Başa, tanıkların suçlamalarının asılsız olduğunu ve İSKİ'deki görevini layıkıyla yerine getirdiğini savundu. Başa'nın avukatları da müvekkillerinin masum olduğunu ve soruşturmanın sonunda gerçeğin ortaya çıkacağını belirtti.
Soruşturma Süreci Nasıl İlerleyecek?
Şafak Başa'nın emniyetteki ifadesinin ardından soruşturma derinleştirilecek. Tanıkların ifadeleri, belgeler ve diğer deliller titizlikle incelenecek. Soruşturmanın sonunda, Başa hakkında dava açılıp açılmayacağına karar verilecek. Kamuoyu, soruşturmanın sonucunu merakla bekliyor.
Bu tür yolsuzluk iddiaları, toplumda büyük bir güvensizlik yaratır. Şeffaf ve adil bir soruşturma süreci, adaletin sağlanması ve kamuoyunun aydınlatılması için hayati önem taşır. İSKİ gibi önemli bir kurumun yöneticisi hakkındaki bu iddiaların açıklığa kavuşturulması, İBB'nin ve İSKİ'nin itibarını korumak adına da büyük önem arz ediyor.