Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu'nun 18 Aralık 2002'de evinin önünde uğradığı suikast sonucu öldürülmesine ilişkin 10 sanığın yargılandığı dava, Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada sanıkların talepleri ve savunmaları dinlendi. Mahkeme, mevcut delil durumu ve sanıkların taleplerini değerlendirerek davayı 27 Haziran tarihine erteledi.
Duruşmada Neler Yaşandı?
Duruşmaya, tutuklu sanık Nuri Gökhan Bozkır ve başka bir davadan hükümlü Enver Altaylı SEGBİS ile katılırken, tutuksuz sanıklar Levent Göktaş, Fikret Emek, Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, Aydın Köstem ve Mehmet Narin duruşma salonunda hazır bulundu. İşte duruşmada öne çıkan başlıklar:
- Mahkeme başkanı, Levent Göktaş'a adli kontrol tedbirini ihlal edip etmediğini sordu. Göktaş, suçlamaları reddetti.
- Aydın Köstem, ayağındaki elektronik kelepçenin çıkarılmasını talep etti.
- Cumhuriyet savcısı, sanık Bozkır'ın tutukluluk halinin devamını istedi.
- Nuri Gökhan Bozkır, suçsuz olduğunu savunarak tahliyesini talep etti: "Ben zaten istenen cezanın yatarını yattım başkanım. Bu davada ben neden hala tutukluyum?"
- Enver Altaylı, Hablemitoğlu'nun ölmeden önce Eskişehir'de verdiği konferansı izlemeye gelenlerin tespit edilmesini istedi.
- Diğer sanıklar da adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasını ve beraatlerini talep etti.
Sanıkların Talepleri ve Savunmaları
Duruşmada sanıklar, üzerlerine atılı suçlamaları reddederek beraatlerini ve adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasını talep ettiler. Sanık avukatları da müvekkillerinin suçsuz olduğunu ve delillerin yetersiz olduğunu savundular. Özellikle Nuri Gökhan Bozkır, dosyadaki somut delillerde yer almadığını belirterek, uzun süredir tutuklu olmasına anlam veremediğini ifade etti.
Davanın Sonucu ve Beklentiler
Mahkeme, sanıkların mevcut hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 27 Haziran'a erteledi. Bu karar, davanın seyrini merakla bekleyen kamuoyunda hayal kırıklığı yarattı. Hablemitoğlu ailesi ve avukatları, adaletin yerini bulacağına olan inançlarını koruduklarını belirttiler. Dava, Türkiye'nin yakın tarihine ışık tutması ve fail veya faillerin bulunması açısından büyük önem taşıyor. Gelecek duruşmada yeni gelişmelerin yaşanması ve davanın aydınlatılması bekleniyor.
