16 Nisan 2025 Çarşamba

Düşünsel Birikim Çöküyor Mu? Türkiye'de Neler Oluyor?

Türkiye'de düşünsel birikimin çözülüşü üzerine bir inceleme. Kent lokantası tartışmaları, tiyatro biletlerinin yüksek fiyatları ve toplumun geleceğe dair kaygıları, bu çöküşün belirtileri mi? İşte detaylar...

Tarihsel Varlık İnsan ve Düşünsel Birikim

İnsan, tarihsel bir varlıktır. Güncel bir varlık olmanın ötesinde, tarihi süreçte kendini oluşturmuştur. Bu oluş kategorisi, insanı tarihin öznesi yapar. Eğer bu gizil güç dumura uğratılırsa, toplum tarih dışına düşer ve çağdaş atılımlara girişemez. Osmanlı İmparatorluğu'nun batış nedeni de bu oluş kategorisinin gizil gücünü dumura uğratmasıdır.

Katip Çelebi'nin dediği gibi, "İslami olmayan eylemlerin yasaklanmasında ilk zamanlarda o kadar çok sert davranılmıştı ki Hazreti Ömer(r.a) Mısır ve İskenderiye fethedilince nice 1000 cildi bulan kitapları yaktırmıştı." Bu durum, zamanla aşılmaya çalışılsa da, bazı kesimler bu katı taklitçilikten kurtulamamıştır.

Mustafa Kemal Atatürk, Osmanlı'nın batışının nedenini kavrayarak toplumun gizli gücünü harekete geçirmiş ve devrimlerle Türk ulusunu tarihsel bir varlık haline getirmiştir.

Atatürk Devrimlerinin Amacı ve Bilme Cesareti

Filozof İonna Kuçuradi'ye göre, "Atatürk devrimi Türkiye'de Kant'ın anladigi anlamda bir aydınlanmayı amaçlamıştır. Bunun çok temel bir koşulu laiklikti." Laiklik, kamu işlerinin düzenlenmesinde ve eğitimde dinsel normların belirleyici olmaması anlamına gelir. Bu sayede insanlar, insansal olarak olanaklarını gerçekleştirebilir ve bilmeye cesaret edebilirler.

Bilmenin önündeki en büyük engel, tartışılmaz bir yetkedir. Özellikle bu yetki tanrısal bir nitelik taşıyorsa, eleştirel düşünce ve sorgulama engellenir. Gazali'nin görüşleri, bu durumu örnekler niteliktedir. Oysa bilime ve akla dayalı bir yaklaşım, toplumun ilerlemesi için elzemdir.

Düşünsel Birikimin Çözülüşüne Dair İşaretler

Düşünsel birikimin çözülüşü, bir toplum için en büyük tehlikelerden biridir. Bu durum, çeşitli yaşam erkleri tarafından kötü yönetilmekten daha önemlidir. Çünkü düşünsel birikim dumura uğratılırsa, toplum çöker.

AKP'nin evrensel demokratik ilkeleri ve hukuk ilkelerini uygulamaması, çeşitli sorunlara yol açmıştır. Ancak temel sorun, halkın gizil gücünün sıfırlanmasıdır. Bu durum, Türkiye Cumhuriyeti'nin felsefesini ve laikliği çökertmekle yapılmıştır.

Düşünsel birikimin çözülüşüne dair bazı örnekler şunlardır:

  • Kent lokantası tartışması: Ucuz yemek veren lokantaların tartışma konusu olması, önemsiz konuların gündemi meşgul etmesi.
  • Özel tiyatroların bilet fiyatları: İşçi sınıfının izleyemeyeceği tiyatro oyunları, toplumcu gerçekçi eserlere erişimin zorlaşması.
  • Gizli tanıklı mahkemeler ve duyuma göre hazırlanan sınavlar: Adalete olan güvenin sarsılması, liyakatin göz ardı edilmesi.

Bu tür olaylar, düşünsel birikimin çözülüşünün göstergeleridir. Böyle bir toplumda gelecek önemli değildir ve yaşanan gün yeterlidir.

Türkiye, şu anda düşünsel birikimin çözülüşüyle karşı karşıyadır. Bu durumun önüne geçmek için, eleştirel düşünceyi teşvik etmek, bilime ve akla dayalı bir eğitim sistemi oluşturmak ve adaleti sağlamak gerekmektedir.

İlgili Haberler