Kolorektal Kanser: Türkiye'deki Son Durum
Sağlık Bakanlığı'nın son verilerine göre, kolorektal kanser hem dünya genelinde hem de Türkiye'de en sık görülen kanser türleri arasında yer alıyor. Dünya çapında her yıl yaklaşık 1,9 milyon yeni vaka tespit edilirken, bu kanser türüne bağlı ölümlerin sayısı 900 bini aşıyor. Özellikle Avrupa, Kuzey Amerika ve Avustralya gibi bölgelerde hastalığın görülme sıklığı, Asya ve Afrika'ya kıyasla daha yüksek. Bu farklılıkta beslenme alışkanlıkları, çevresel faktörler ve genetik yatkınlık önemli rol oynuyor.
Erken Teşhis İçin Ücretsiz Tarama Programları
Türkiye'de kolorektal kanser taramaları, 50-70 yaş arasındaki bireylere yönelik olarak 2 yılda bir ücretsiz şekilde gerçekleştiriliyor. 2024 yılında yapılan taramalarda, 2 milyon 700 bin gaitada gizli kan testi uygulandı. Bu testler, Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM), Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) ve Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) gibi kurumlarda yapılıyor. Pozitif sonuç alan kişiler, ileri tetkik için sağlık kuruluşlarına yönlendiriliyor.
- 50-70 yaş arasındaki bireyler 2 yılda bir ücretsiz taramadan yararlanabiliyor.
- 10 yılda bir kolonoskopi yapılması öneriliyor.
- Erken teşhis ile kansere dönüşmemiş polipler tespit edilebiliyor.
Kolorektal Kanser Risk Faktörleri ve Korunma Yöntemleri
Kolorektal kanser riskini artıran faktörler arasında aşırı kilo, fiziksel aktivite eksikliği, kırmızı ve işlenmiş et tüketimi, sigara ve alkol kullanımı yer alıyor. Ailede kolorektal kanser öyküsü bulunması da riski artırıyor. Bu kanser türünden korunmak için sağlıklı beslenme, düzenli fiziksel aktivite ve sigara ile alkolden uzak durmak büyük önem taşıyor.
Sağlık Bakanlığı, erken teşhisin hayat kurtardığını vurgulayarak, vatandaşları tarama programlarına katılmaya davet ediyor. Kolorektal kanser taramaları, henüz belirti vermeyen poliplerin ve erken evre kanserlerin tespit edilmesine olanak tanıyor. Bu sayede, tedavi süreci daha etkili bir şekilde yönetilebiliyor.
Sonuç olarak, Türkiye'de kolorektal kanserle mücadelede önemli adımlar atılıyor. Ücretsiz tarama programları ve farkındalık çalışmaları sayesinde erken teşhis oranları artıyor. Bu durum, hem bireysel sağlık hem de toplum sağlığı açısından büyük bir kazanım olarak değerlendiriliyor.