Orta Yaş Demansı: Risk Artıyor! İşte Korunma Yolları
Son yıllarda insan ömrünün uzaması ve yaşlı nüfusun artmasıyla birlikte, halk arasında 'bunama' olarak bilinen demans hastalığında önemli bir artış gözlemleniyor. Uzmanlar, 55 yaşından sonra her 10 kişiden 4'ünün ilerleyen yaşlarında demansa yakalanma riski taşıdığını belirtiyor. Bu durum, özellikle orta yaş döneminde alınacak önlemlerin önemini bir kez daha ortaya koyuyor.
Orta Yaşta Demans Riskini Artıran Faktörler
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Talip Asil, orta yaşta demans riskinin artışına dikkat çekerek, yaşam tarzı değişikliklerinin bu riski önemli ölçüde azaltabileceğini vurguluyor. Asil, "40'lı yaşlarda yapılan bazı yaşam tarzı değişikliklerinin beyin fonksiyonları üzerindeki olumlu etkileri göz ardı edilmemeli. Bu dönemde alınacak önlemler, bunamanın başlangıcını geciktirebilir ve hatta önleyebilir" şeklinde konuşuyor.
Demansı Önlemek İçin 5 Altın Kural
Prof. Dr. Talip Asil, demans riskini azaltmak için 5 önemli yaşam tarzı değişikliğini şu şekilde sıralıyor:
- Sağlıklı Beslenme: Akdeniz diyeti gibi antioksidan ve omega-3 yağ asitleri açısından zengin beslenme alışkanlıkları, beyin sağlığını korur.
- Düzenli Egzersiz: Fiziksel aktivite, beyne giden kan akışını artırarak bilişsel fonksiyonları destekler.
- Zihinsel Aktiviteler: Bulmaca çözmek, kitap okumak, yeni bir dil öğrenmek gibi zihinsel egzersizler, beyin hücreleri arasındaki bağlantıları güçlendirir.
- Sosyal Etkileşim: Sosyal aktivitelerde bulunmak, yalnızlığı önleyerek beyin sağlığını olumlu yönde etkiler.
- Uyku Düzeni: Yeterli ve kaliteli uyku, beyin fonksiyonlarının düzenlenmesi ve hafızanın güçlenmesi için önemlidir.
Demans Riskini Azaltmak Mümkün
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Talip Asil, yaşam tarzı değişiklikleriyle demans vakalarının yüzde 40'ına kadarının tamamen önlenebileceğini belirtiyor. Bu, orta yaş döneminde yapılacak bilinçli tercihlerle beyin sağlığımızı koruyabileceğimiz ve demans riskini önemli ölçüde azaltabileceğimiz anlamına geliyor. Unutmayalım ki, sağlıklı bir yaşam tarzı sadece fiziksel değil, zihinsel sağlığımız için de büyük önem taşıyor.
