17 Mayıs 2025 Cumartesi

Kızamık Alarmı! Vakalar Neden Artıyor? Uzmanlardan Uyarı!

Son yıllarda dünya genelinde kızamık vakalarında endişe verici bir artış gözlemleniyor. Özellikle çocukluk çağında sıkça rastlanan bu bulaşıcı hastalık, uzmanları harekete geçirmiş durumda. Aşısız çocuklar için ciddi bir tehdit oluşturan kızamık, solunum yoluyla kolayca bulaşabiliyor ve ev ortamında dahi uzun süre canlı kalabiliyor.

Kızamık Nedir ve Nasıl Bulaşır?

Kızamık, paramyxovirus ailesine ait bir virüsün neden olduğu oldukça bulaşıcı bir hastalıktır. Genellikle öksürme ve hapşırma yoluyla havaya yayılan damlacıklar aracılığıyla bulaşır. Virüs, yüzeylerde ve havada saatlerce canlı kalabilir, bu da hastalığın hızla yayılmasına neden olur. Kızamık, özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde ve aşısız çocuklarda daha ağır seyreder.

  • Yüksek ateş
  • Öksürük
  • Burun akıntısı
  • Gözlerde kızarıklık ve sulanma
  • Ağız içinde küçük beyaz lekeler (Koplik lekeleri)
  • Ciltte kırmızı döküntüler

Bu belirtiler genellikle virüse maruz kaldıktan 10-14 gün sonra ortaya çıkar. Kızamık geçiren kişiler, döküntülerin başlamasından dört gün öncesine kadar ve döküntülerin başlamasından dört gün sonrasına kadar bulaşıcıdır.

Kızamık Aşısının Önemi

Uzmanlar, kızamıktan korunmanın en etkili yolunun aşılanma olduğunu vurguluyor. Dr. Arda Zeytünlü, kızamık aşısının %97 oranında koruyucu olduğunu belirterek, aşılamanın ihmal edilmemesi gerektiğinin altını çiziyor. Kızamık aşısı, genellikle çocukluk döneminde uygulanan karma aşılar (MMR) içerisinde yer alır. Bu aşı, kızamık, kabakulak ve kızamıkçık gibi üç farklı hastalığa karşı koruma sağlar. Aşılama sayesinde, hem bireysel olarak hastalıktan korunmak mümkün olur, hem de toplumda bağışıklık sağlanarak salgınların önüne geçilebilir.

Kızamık Vakalarındaki Artışın Nedenleri

Kızamık vakalarındaki artışın temel nedenlerinden biri, aşı karşıtlığı ve aşılamanın ihmal edilmesidir. Özellikle son yıllarda, bazı yanlış bilgilendirmeler ve komplo teorileri nedeniyle aşıya olan güven azalmış, bu da aşılanma oranlarının düşmesine yol açmıştır. Ayrıca, göç hareketleri ve sağlık hizmetlerine erişimde yaşanan zorluklar da vakaların artmasında etkili olabilir. Kızamık vakalarındaki artış, sadece bireysel sağlık sorunlarına değil, aynı zamanda halk sağlığı açısından da ciddi riskler oluşturur.

Kızamık vakalarındaki artış, aşılamanın önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Uzmanlar, ebeveynleri aşı konusunda bilinçli olmaya ve çocuklarını zamanında aşılatmaya çağırıyor. Aşılanma, hem bireysel sağlığımızı korumak, hem de toplum sağlığını güvence altına almak için hayati öneme sahiptir. Unutmayalım ki, aşılar sayesinde birçok ölümcül hastalığın önüne geçilmiş ve insan ömrü uzamıştır. Kızamıktan korunmak için aşıya güvenelim ve sağlıklı bir gelecek için aşılarımızı ihmal etmeyelim.

İlgili Haberler