Kalp Krizi Vakalarındaki Artış ve Nedenleri
Türkiye'de kalp ve damar hastalıkları, ölümlerin başlıca nedenleri arasında yer almaya devam ediyor. Son yıllarda kalp krizi vakalarındaki artış, uzmanları harekete geçirdi. Avrupa Birliği verilerine göre, Türkiye kalp krizi kaynaklı ölümlerde üst sıralarda yer alıyor. Bu durumun arkasında yatan nedenler arasında sağlıksız yaşam tarzı alışkanlıkları, stres, yetersiz beslenme, sigara ve alkol tüketimi, obezite ve fiziksel aktivite eksikliği gibi faktörler öne çıkıyor.
Uzmanların Kalp Sağlığı İçin Uyarıları
Kardiyoloji Uzmanı Dr. İsmail Erdoğu, kalp hastalıklarının en önemli risk faktörlerinden birinin sigara kullanımı olduğunu belirtti. Erdoğu, "Hastalar, kontrollerine zamanında gitmiyor ve reçete edilen ilaçları düzenli kullanma konusunda özensiz davranıyor. Ayrıca, kalp krizi durumlarında hastaneye başvurmakta gecikiyorlar. Eğer bu konulara daha fazla dikkat edilseydi, damar hastalıklarına bağlı ölüm oranları çok daha düşük olabilirdi" dedi.
Erdoğu, kalp hastalıklarında erken teşhis ve doğru tedavinin hayat kurtarıcı olduğunu vurgulayarak, "Bu konuda toplumsal farkındalık oluşturmak büyük önem taşımaktadır. İnsanların sigarayı bırakmaları için ciddi çalışmalar yapılmalıdır. Okullar, sosyal alanlar, belediyeler ve çeşitli kurumlar aracılığıyla bilinçlendirme faaliyetleri artırılmalıdır" ifadelerini kullandı.
Kalp Krizi Belirtileri ve Yapılması Gerekenler
Kalp krizi geçiren bir kişinin hayatta kalmasını sağlayan en önemli etken, uygun ve zamanında yapılan tedavilerdir. Hastalar, göğüs ağrısı, baskı, sıkışma hissi, nefes darlığı, ölüm korkusu, terleme ve bayılma gibi şikayetler yaşadıklarında zaman kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Kimi hastalar için anjiyo gerekirken, kimi hastalar ise hastaneye yatırılarak olabilecek risklerden korunmalıdır.
- Göğüs ağrısı ve sıkışma hissi
- Nefes darlığı ve terleme
- Bayılma ve ölüm korkusu
Kalp sağlığını korumak için düzenli kontroller, sağlıklı beslenme, sigaradan uzak durma ve düzenli egzersiz büyük önem taşımaktadır. Uzmanlar, toplumun bu konuda bilinçlenmesi ve gerekli önlemleri alması gerektiğini vurguluyor.
