
Yanardağ'dan Yazıcıoğlu İtirafı: Sola Sempati Duyuyordu!
Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, Muhsin Yazıcıoğlu hakkında çarpıcı bir iddia ortaya attı. Yanardağ, Yazıcıoğlu'nun cezaevinde Dev-Yol lideri Nasuh Mitap ile aynı hücrede kaldığını ve bu durumun Yazıcıoğlu'nun sola karşı bir sempati geliştirmesine neden olduğunu söyledi. Bu açıklama, siyasi arenada büyük yankı uyandırdı.
Yanardağ'dan Madımak Katliamı Değerlendirmesi
Yanardağ, 22 Ağustos 2025'te yayımlanan 4 Soru 4 Yanıt programında, 2 Temmuz 1993'teki Madımak Katliamı'na da değindi. BBP'nin katliamda herhangi bir sorumluluğu olmadığını savunan Yanardağ, BBP'lilerin bazı kişilerin otelden çıkarılmasına yardımcı olduğunu ve bu kişilerin BBP İl binasına götürüldüğünü belirtti. Yanardağ'a göre, BBP'nin müdahalesi olmasaydı hayatını kaybedenlerin sayısı 35 değil, 70'e çıkabilirdi.
"Yazıcıoğlu, Sola Saygı Duyuyordu"
Yanardağ, Yazıcıoğlu'nun cezaevinden çıktıktan sonra sola karşı bir saygı ve sempatiyle çıktığını ifade etti. Bu durumun, Yazıcıoğlu'nun Dev-Yol liderlerinden Nasuh Mitap ile aynı hücrede kalmasından kaynaklandığını belirtti. Yanardağ, bu konuda şu ifadeleri kullandı:
Muhsin Yazıcıoğlu'nun cezaevinden çıktıktan sonra sola karşı bir saygı ve sempatiyle çıktığını biliyorum. Dev-Yol liderlerinden biri olan Nasuh Mitap ile aynı hücrede kalıyor ve daha yakından tanıyor. Ondan çok etkileniyor.
Yanardağ, BBP'nin Yazıcıoğlu'nun ölümünden sonra onu tanıyanların değerlendirmelerini içeren bir kitap hazırlamak istediğini ve bu kapsamda Nasuh Mitap'a ulaşmak için kendisinden yardım istediklerini de sözlerine ekledi.
BBP'nin İslamcı Çizgiye Kayması
Yanardağ, BBP'nin İslamcı bir çizgiye kaymasının nedenlerini de değerlendirdi. Ona göre, BBP'ye geçen kadrolar, geçmişte solla savaşmış ve devlet tarafından ihanete uğramış kişilerdi. Bu nedenle, sola yönelmeleri mümkün değildi ve İslamcılık, hem devlete hem de MHP'ye muhalefet edebilecekleri tek çizgi olarak görülüyordu.
Merdan Yanardağ'ın bu açıklamaları, Türk siyasi tarihinde önemli bir figür olan Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatına dair yeni bir bakış açısı sunuyor. Yazıcıoğlu'nun cezaevi yıllarında yaşadığı değişim ve sola karşı duyduğu sempati, siyasi mirasını yeniden değerlendirme fırsatı sunuyor. Bu itiraf, Yazıcıoğlu'nun hayatının ve siyasi duruşunun daha derinlemesine incelenmesine yol açabilir.