Türkiye'de son dönemde artan protesto gösterileri ve üniversitelerdeki boykotlar, Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) harekete geçmesine neden oldu. YÖK, üniversitelere gönderdiği bir yazı ile boykotlara katılan öğrenci ve akademisyenler hakkında "gerekli adli ve idari" işlemlerin başlatılmasını istedi. Bu durum, gençlik örgütlerinin tepkisine yol açtı. Emek Gençliği, FKF ve TKP Üniversite Büro üyeleri, YÖK'ün bu girişimini bianet'e değerlendirerek, gençlerin sesini kısmaya yönelik bir hamle olarak nitelendirdi.
Gençlik Örgütleri Ne Diyor?
Gençlik örgütleri temsilcileri, YÖK'ün bu kararının, gençlerin geleceksizlik kaygısı ve artan baskılar karşısında gösterdiği tepkiyi bastırmaya yönelik olduğunu vurguluyor. TKP Üniversite Büro Üyesi Efe Erdenay Bırasoğlu, "Başlarken ilk belirtilmesi gereken, tutuklu arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını yeniden talep etmek," diyerek sözlerine başladı. Bırasoğlu, gençlerin öfkesinin kaynağının geleceksizleşme olduğunu belirterek, "Yıllar boyu aldığı eğitimin karşılığını alamayacağını her türlü rakamla gören, eğlenemeyen, nitelikli beslenemeyen, barınamayan ve bu cendereden gelecekte de bir çıkış göremeyen gençler için onlara gösterilen tek yolun, yeni birini seçme yolunun da kapatılmasıyla biriken öfke bir patlamaya yol açtı," ifadelerini kullandı.
FKF MYK Üyesi Ceyhun Tezcan ise AKP'nin yurttaşlık haklarına yönelik saldırılara karşı sesini yükselten gençliği sindirmek istediğini savunarak, "Önce sıra arkadaşlarımızı hukuksuzca esir aldılar, şimdi de YÖK eliyle açıkça bizleri ve hocalarımızı tehdit ediyorlar," dedi. Tezcan, kampüslerdeki mücadeleyi yükselteceklerini ve gençliği kriminalize etmeye çalışanlara karşı duracaklarını belirtti.
Emek Gençliği MYK Üyesi Deniz Tepe de YÖK’ün talimatını değerlendirerek, "19 Mart öncesinde Saray yönetimi içeride ve dışarıda sıkışmışlık karşısında saldırılarla baskı ve yasakları artırarak durumunu aşmaya çalıştı," dedi. Tepe, ekonomik zorluklar, işsizlik ve özgürlüklerin kısıtlanması gibi sorunlarla kuşatılmış gençlerin, Saray yönetiminin baskı ve şiddet politikalarına karşı daha güçlü bir seferberlik ve örgütlülükle karşılık vermesi gerektiğini vurguladı.
Öğrenci Boykotları ve Talepleri
Üniversitelerde başlayan boykotlar, öğrencilerin çeşitli taleplerini dile getirmesine olanak sağladı. Bu talepler arasında:
- Tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması
- Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması
- Barınma sorununa çözüm bulunması
- Gelecek kaygısının giderilmesi
- Demokratik hakların güvence altına alınması
gibi konular yer alıyor. Öğrenciler, bu taleplerinin karşılanması için mücadelelerini sürdürmeye kararlı olduklarını belirtiyor.
YÖK'ün Soruşturma Talimatının Olası Etkileri
YÖK'ün soruşturma talimatının, üniversitelerde gerginliği daha da artırması bekleniyor. Öğrenci ve akademisyenler üzerindeki baskının artması, ifade özgürlüğünün kısıtlanması ve demokratik ortamın zedelenmesi gibi sonuçlar doğurabilir. Ancak gençlik örgütleri, bu baskılara boyun eğmeyeceklerini ve mücadelelerini sürdüreceklerini vurguluyor. Bu durum, önümüzdeki günlerde üniversitelerde daha fazla protesto ve eylemin yaşanabileceğine işaret ediyor.
Sonuç olarak, YÖK'ün soruşturma talimatı, Türkiye'deki üniversite ortamında yeni bir gerilim hattı oluşturdu. Gençlerin geleceksizlik kaygısı ve artan baskılar karşısında gösterdiği tepki, YÖK'ün bu kararıyla daha da alevlenebilir. Öğrenci örgütleri, bu duruma karşı örgütlü bir şekilde mücadele etmeye ve taleplerini dile getirmeye devam edeceklerini belirtiyor. Bu gelişmeler, Türkiye'deki gençlik hareketinin geleceği açısından önemli bir dönüm noktası olabilir.