
Türkiye COP31'e Ev Sahipliği Yapacak! Kömürden Çıkış Taahhüdü Verilecek mi?
Türkiye, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği 31. Taraflar Konferansı'na (COP31) ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Antalya'da düzenlenecek olan bu önemli etkinlik öncesinde, Türkiye'nin iklim politikaları ve atacağı adımlar merakla bekleniyor. Dr. Nuran Talu, COP31'in sadece bir etkinlik organizasyonu olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayarak, Türkiye'nin kömürden çıkış taahhüdü vermesinin önemine dikkat çekiyor.
COP31: Türkiye İçin Bir Fırsat mı?
Dr. Nuran Talu, Türkiye'nin COP31 ev sahipliğini, iklim politikalarını gözden geçirmek ve geliştirmek için bir fırsat olarak değerlendiriyor. Özellikle, kömür enerjisinden çıkış için gerçekçi, uygulanabilir ve adil bir hedef belirlenmesinin kritik önem taşıdığını belirtiyor. Talu, geçmiş COP zirvelerinde ev sahibi ülkelerin iklim politikalarındaki eksikliklerin tartışma yarattığını hatırlatarak, Türkiye'nin bu konuda örnek teşkil etmesi gerektiğini vurguluyor.
İklim Kanunu Revize Edilmeli mi?
Türkiye'nin İklim Kanunu, ağırlıklı olarak emisyon ticaretine odaklandığı gerekçesiyle eleştiriliyor. Dr. Nuran Talu, kanunun iklim değişikliğinin doğaya ve insana etkilerini kapsayacak şekilde revize edilmesi gerektiğini savunuyor. Ayrıca, kanunda seçilmiş yerel otoritelerin sorumluluk almasına imkan verilmemesinin de bir eksiklik olduğunu belirtiyor. Talu, iklim kanununun güçlendirilmesinin Türkiye'nin iklim performansının doğru ölçülmesi için elzem olduğunu ifade ediyor.
Sivil Toplumun Rolü Ne Olacak?
İklim değişikliğinin toplumun tüm kesimlerini doğrudan etkilediğini hatırlatan Talu, Türkiye'nin COP31 gündeminde iklim değişikliğinin etkilerine uyum çalışmalarını önceliklendirmesi gerektiğini düşünüyor. Bu kapsamda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kısa süre önce duyurduğu 500 bin sosyal konutun, iklim dostu olacak şekilde inşa edilebileceğini ve COP31’de bir “iyi uygulama” örneği olarak sunulabileceğini belirtti. Talu’nun COP31 organizasyonuna dair bir diğer önemli uyarısı ise sivil toplumun rolüne dair. Aktivistlerin ve yerli halkların önceki COP’larda haklı taleplerini dile getirdiğini hatırlatan Talu, “Umarız Antalya’da iklim aktivistlerinin sivil itaatsizlik içeren, şiddete dayanmayan eylemleri kriminalize edilmez,” diyerek, iklim mücadelesinin suç olmadığını vurguladı.
Türkiye'nin COP31 ev sahipliği, ülkenin iklim değişikliğiyle mücadeledeki kararlılığını göstermesi için önemli bir fırsat sunuyor. Ancak, bu fırsatın değerlendirilebilmesi için siyasi iradenin samimiyetini göstermesi ve somut adımlar atması gerekiyor. Kömürden çıkış taahhüdü verilmesi, iklim kanununun revize edilmesi ve sivil toplumun katılımının sağlanması, Türkiye'nin COP31'den başarıyla ayrılması için atılması gereken adımların başında geliyor.








