Sağlıkta Teknoloji Devrimi! İşte Türkiye'nin Bağımsızlık Bildirgesi
İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, "Sağlıkta Teknolojik İstiklal" konulu çalıştayda önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Türkiye'nin sağlık alanında dışa bağımlılığını azaltarak tam bağımsız bir ülke olma hedefiyle önemli bir adım attıklarını belirtti. Çalıştayda, sağlık sektörünün stratejik önemi ve yerli üretimin güçlendirilmesi vurgulandı. Bu kapsamda hazırlanan bildirge ile karar vericilere ve kamuoyuna önemli mesajlar verildi.
Sağlıkta Teknoloji Bağımsızlığı Neden Önemli?
Sağlık sektörü, ülkelerin stratejik bağımsızlığı ve gelişmişlik düzeyleri açısından kritik bir role sahiptir. Güçlü bir sağlık sistemi, sadece toplumsal refahın değil, aynı zamanda ulusal güvenlik ve ekonomik kalkınmanın da temel unsurlarından biridir. Türkiye, son yıllarda sağlık alanında önemli adımlar atmış olsa da, özellikle tıbbi cihazlar, ilaç ve biyoteknolojik ürünler gibi kritik alanlarda dışa bağımlılık devam etmektedir. Bu bağımlılık, Türkiye'nin sağlık sisteminin dayanıklılığını ve küresel liderlik iddiasını zayıflatmaktadır.
Bilal Erdoğan, bu konuda şunları söyledi: "Türkiye'de bilim insanlarının, bilim çevrelerinin kamuoyunun geniş kitleleriyle sağlıklı iletişim kuramaması realitesiyle karşı karşıyayız. Hem karar yapıcıları yönlendirmek, beslemek hem kamuoyunu bilim dünyasının serencamıyla ilgili bilgilendirmek açısından her yıl bu tür bir çalışma sonucunda ödül sahibi hocalarımızın kamuoyuyla iletişim kurmasını, bir bildiri etrafında paylaşım yapmasını arzu ediyoruz."
Bildirgenin Temel Hedefleri ve Önerileri
Çalıştayda hazırlanan ve kamuoyuyla paylaşılan bildirgede, Türkiye'nin sağlıkta lider ülke olabilmesi için yerli ve milli üretim kapasitesinin güçlendirilmesi, dışa bağımlılığın azaltılması ve sürdürülebilir bir sağlık ekosisteminin inşa edilmesi hedefleniyor. Bildirgede öne çıkan politika önerileri ise şu şekilde sıralanıyor:
- Sağlık Sanayi Başkanlığı Kurulması: İlaç, aşı, biyoteknolojik ürün ve tıbbi cihaz sektörlerinde kurumlar arası koordinasyonu sağlayacak bağımsız bir yapı oluşturulmalı.
- AR-GE ve İnovasyonun Güçlendirilmesi: AR-GE harcamaları artırılmalı, üniversite-sanayi işbirlikleri teşvik edilmeli.
- Stratejik Ürünlerin Yerlileştirilmesi: Ruhsatlama süreçleri iyileştirilmeli ve uluslararası uyum artırılmalı.
- Finansman ve Teşviklerin Güçlendirilmesi: Risk sermayesi ve kamu destekleri artırılmalı.
- İnsan Kaynağı ve Dijital Sağlık Yatırımları: Yapay zeka, biyoteknoloji ve robotik teknolojilerde yatırım yapılmalı.
Türkiye Sağlık Vadisi'nin Rolü
Cumhurbaşkanlığı bünyesinde 2018 yılında kurulan çalışma gruplarıyla sağlık alanında yerli ve milli üretimi destekleyen yol haritaları oluşturulmuş ve Türkiye Sağlık Vadisi'nin kurulması da bu sürecin devamı niteliğinde olmuştur. Türkiye Sağlık Vadisi, ülkenin sağlık alanında milli teknoloji ve üretim kapasitesini güçlendirme hedefi doğrultusunda stratejik bir fırsat olarak değerlendirilmelidir.
Yeditepe Üniversitesi Genetik ve Biyomühendislik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Fikrettin Şahin, bildirgede şu ifadelere yer verdi: "Güçlü ve bağımsız bir sağlık sektörü tesis edilmeden küresel ölçekte lider ülke olma hedefine ulaşmak mümkün değildir. Bu bildirge, Türkiye'nin sağlık alanında lider ülke olabilmesi için kritik öneme sahip yerli ve milli üretim kapasitesinin güçlendirilmesini, dışa bağımlılığının azaltılmasını ve sürdürülebilir sağlık ekosisteminin inşasını hedefleyen politika ve strateji önerilerini ortaya koymak amacıyla hazırlanmıştır."
Sonuç olarak, Türkiye'nin sağlık sektöründe dışa bağımlılığını azaltarak tam bağımsız bir lider ülke haline gelebilmesi, ancak kapsamlı bir stratejik dönüşümle mümkündür. Bu dönüşüm, güçlü bir AR-GE altyapısı, yerli üretimin desteklenmesi, etkin finansman modelleri ve küresel pazarda rekabet avantajı sağlayacak stratejilerle gerçekleştirilmelidir. İmzalanan bu bildirge, tüm karar vericileri, sektör paydaşlarını ve Türkiye'nin sağlıkta lider ülke olma hedefi etrafında birleşmeye davet etmektedir.
