CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan "cunta yönetimi" sözleri, siyaset gündemine bomba gibi düştü. AK Parti cephesinden ise bu açıklamalara peş peşe sert tepkiler geldi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik başta olmak üzere, birçok bakan ve yetkili, Özel'in sözlerini şiddetle kınadı.
AK Parti'den Sert Yanıtlar
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Özel'in ifadelerini "siyasi cehalet" olarak nitelendirdi. Çelik, "Özgür Özel siyasi tarih bilmediği gibi siyasi cümle kurmayı da bilmiyor. Girdiği her seçimi millet iradesiyle kazanmış Cumhurbaşkanımıza karşı bu ifadeleri kullanmak kötü niyetli bir siyasi cehaletten başka bir şey değildir" dedi. Ayrıca, CHP'nin geçmişte cunta yönetimlerine destek verdiğini iddia ederek, "Demokratik siyasi sözlükte 'CUNTA EŞİTTİR CHP' yazar" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da Özel'in sözlerine tepki göstererek, "Halkın seçtiğine 'cunta' demek, esas itibarıyla halkı 'cuntacı' olarak nitelendirmektir. Milli iradeyi yok saymaktır" dedi. Yılmaz, bu tür ifadelerin demokratik siyasetin değil, vesayetçi geleneğin bir yansıması olduğunu vurguladı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise Özel'in açıklamalarının yargıyı baskı altına alma çabası olduğunu savundu. Tunç, "Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı'nın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen adli soruşturmalar üzerinden Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelttiği çirkin ifadeler; hedef saptırma, algı oluşturma ve yargıyı baskı altına alma çabasından ibarettir" şeklinde konuştu.
Bakanlardan Peş Peşe Tepkiler
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Özel'in ifadelerini "gerçeklikten kopuk, çarpık bir düşünce biçiminin ürünü" olarak değerlendirdi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat ise CHP'nin geçmişte cunta ve darbecilerle anıldığını belirterek, Özel'in iddialarını "iftira" olarak nitelendirdi.
Siyasi Gerilim Tırmanıyor
Özgür Özel'in "cunta" açıklaması, Türk siyasetinde yeni bir gerilim hattı oluşturdu. AK Parti'den gelen sert tepkiler, önümüzdeki günlerde siyasi tartışmaların daha da alevleneceğinin sinyallerini veriyor. Bu durum, özellikle yaklaşan yerel seçimler öncesinde siyasi atmosferi daha da hareketlendirecek gibi görünüyor.
Siyasi analistler, bu tür sert söylemlerin seçmen davranışlarını nasıl etkileyeceğini yakından takip ediyor. Kutuplaşmanın arttığı bu dönemde, siyasi partilerin daha yapıcı ve uzlaşmacı bir dil kullanması gerektiği vurgulanıyor. Ancak, mevcut tablo, kısa vadede bu yönde bir değişim olacağına dair pek umut vermiyor.
Peki, bu gelişmelerin ardından neler olacak? Siyasi arenada tansiyon düşecek mi, yoksa daha da mı yükselecek? Tüm bu soruların cevabını önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz.
