Eski Başbakan Adnan Menderes'in özel kalem müdürü Mustafa Şevket Tarı'nın vefatının ardından miras kavgası yeniden alevlendi. Tarı'nın torunları, dedelerinden kalan Cihangir'deki dairenin kiraya verilmesi ve haksız kazanç elde edildiği iddiasıyla evlatlık Yusuf Demir Tarı'ya dava açtı. Bu dava, Tarı ailesinin miras üzerindeki anlaşmazlıklarını bir kez daha gün yüzüne çıkardı.
Miras Kavgası Nasıl Başladı?
Kore gazisi Mustafa Şevket Tarı, sadece dönemin Başbakanı Adnan Menderes'in özel kalem müdürü değil, aynı zamanda saygın bir gazeteciydi. Hayırsever kişiliğiyle de tanınan Tarı, birçok kuruma yaptığı yardımlarla biliniyordu. 28 Şubat 2024'te 94 yaşında hayata veda etti. Vefatından önce, 2017 yılında yolda tanıştığı Yusuf Demir Tarı'yı mahkeme kararıyla evlatlık olarak nüfusuna geçirdi.
İddialara göre, Mustafa Şevket Tarı, evlatlık kararından önce devlet hastanesinden akli melekelerinin yerinde olduğuna dair bir sağlık raporu aldı. Ardından bir vasiyetname imzalayarak, o dönem 83 yaşındayken tüm mal varlığını yolda tanıştığı ve o zaman 20 yaşında olan Yusuf Demir Tarı'ya bıraktı. İşte bu vasiyetname, miras kavgasının fitilini ateşleyen en önemli etken oldu.
- Torunlar, dedelerinin vasiyetnamesinin iptalini istiyor.
- Yusuf Demir Tarı ise vasiyetnamenin geçerli olduğunu savunuyor.
- Cihangir'deki dairenin kiraya verilmesi de ayrı bir tartışma konusu.
Cihangir'deki Dairenin Akıbeti Ne Olacak?
Mirasın en önemli parçalarından biri olan Cihangir'deki dairenin kiraya verilmesi, torunlar ile evlatlık Yusuf Demir Tarı arasındaki gerilimi daha da artırdı. Torunlar, dairenin kiraya verilerek haksız kazanç elde edildiğini iddia ediyor ve bu duruma karşı hukuki yollara başvurmuş durumda. Dava süreci, dairenin akıbetini ve mirasın paylaşımını belirleyecek.
Bu olay, Türkiye'deki miras hukukunun karmaşıklığını ve aileler arasındaki potansiyel anlaşmazlıkları gözler önüne seriyor. Miras davaları, genellikle uzun ve yıpratıcı süreçler içerir ve aile bağlarını zedeleyebilir. Mustafa Şevket Tarı'nın mirası üzerindeki bu anlaşmazlık da, benzer sorunları yaşayan birçok aileye ışık tutuyor.
Mustafa Şevket Tarı'nın mirası üzerindeki bu dava, sadece bir aile içi anlaşmazlık olmanın ötesinde, Türkiye'deki miras hukukunun ve aile ilişkilerinin karmaşıklığını gözler önüne seriyor. Mahkeme sürecinin nasıl sonuçlanacağı ve mirasın nasıl paylaşılacağı, tüm taraflar için büyük önem taşıyor. Bu davanın sonucu, benzer durumda olan birçok kişi için de emsal teşkil edebilir.