Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından yaşanan acı olayların bir yenisi daha gün yüzüne çıktı. Depremzedelere yardım eli uzatması beklenen bir kaymakam, iddialara göre depremzedeleri dolandırarak büyük bir vurgun yaptı. Adana'nın Yüreğir ilçesi eski kaymakamı Mustafa Kılıç, "nitelikli dolandırıcılık" suçundan yargılandığı davada 70 yıl hapis ve 601 bin lira adli para cezasına çarptırıldı.
Kaymakamın Yaptığı Vurgun Nasıl Ortaya Çıktı?
İddialara göre Mustafa Kılıç, depremzedeler için olmayan ihaleleri varmış gibi göstererek çok sayıda firmadan "teminat" adı altında para talep etti. Bu paraları kendi şahsi hesabına yatırtarak yaklaşık 50 milyon lira dolandırıcılık yaptığı öne sürülüyor. Olayın ortaya çıkmasıyla birlikte Kılıç tutuklanmış ve hakkında dava açılmıştı.
Mahkeme sürecinde Kılıç, suçlamaları reddetse de, deliller ve tanık ifadeleri neticesinde suçlu bulundu. Mahkeme, Kılıç'ın eylemlerinin depremzedelerin yaşadığı zor durumu istismar etmek olduğunu ve bu nedenle cezasının ağırlaştırılmasına karar verdi.
Mahkeme Kararı ve Tepkiler
Mahkemenin verdiği 70 yıl hapis cezası, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Birçok kişi, Kılıç'ın yaptığı eylemlerin affedilmez olduğunu ve verilen cezanın yerinde olduğunu savundu. Sosyal medyada da konuyla ilgili birçok yorum yapıldı. İşte bazı tepkiler:
- "Bu nasıl bir vicdansızlık! Depremzedelerin acısı üzerinden para kazanmak..."
- "Verilen ceza az bile! Daha da ağır cezalar verilmeli."
- "Devletin malını yiyenlerden hesap sorulmalı."
Depremzedeler Ne Diyor?
Depremzedeler ise kararı memnuniyetle karşıladı. Bir depremzede, "Bu şahıs bizim acımızdan faydalanmaya çalıştı. Allah razı olsun adaletten, cezasını buldu" şeklinde konuştu.
Bu olay, Türkiye'de yaşanan deprem felaketinin ardından ortaya çıkan fırsatçılığın ve vicdansızlığın bir örneği olarak tarihe geçti. Umuyoruz ki, bu tür olaylar bir daha yaşanmaz ve devletimiz depremzedelerin yanında olur.
Bu tür olayların yaşanmaması için toplum olarak daha duyarlı olmamız ve yardımlaşma duygusunu ön planda tutmamız gerekiyor. Unutmayalım ki, dayanışma içinde olduğumuz sürece her türlü zorluğun üstesinden gelebiliriz.