İstanbul'da yaşanan son deprem, şehrin ne denli büyük bir risk altında olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Peki, bu deprem gerçeği karşısında rantçı zihniyetin değişmesi mümkün mü? Fikret Bila'nın dikkat çekici yazısı, İstanbul'u bekleyen tehlikeleri ve çözüm önerilerini masaya yatırıyor.
İstanbul'da Deprem Riski ve Rant İlişkisi
İstanbul, coğrafi konumu itibarıyla deprem kuşağında yer alıyor. Bu durum, şehirdeki yapılaşmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurguluyor. Ancak, geçmişten günümüze kadar süregelen "rant" odaklı yaklaşımlar, İstanbul'u daha da savunmasız hale getiriyor. Plansız kentleşme, kaçak yapılar ve depreme dayanıklı olmayan binalar, olası bir büyük depremde felakete davetiye çıkarıyor.
Fikret Bila, yazısında bu durumu şu sözlerle ifade ediyor:
"İstanbul'un deprem gerçeğiyle yüzleşmesi ve rantçı zihniyetten kurtulması gerekiyor. Aksi takdirde, olası bir büyük depremde çok daha büyük kayıplar yaşayabiliriz."
Bu sözler, İstanbul'daki yapılaşma sorununa dikkat çekerek, acil önlemler alınması gerektiğini vurguluyor.
Kentsel Dönüşüm: Çözüm mü, Yeni Bir Rant Kapısı mı?
Kentsel dönüşüm projeleri, deprem riskini azaltmak ve şehirleri daha yaşanabilir hale getirmek amacıyla başlatılıyor. Ancak, bu projelerin uygulanma şekli, çoğu zaman tartışmalara yol açıyor. Rant odaklı yaklaşımlar, kentsel dönüşüm projelerini amacından saptırabiliyor. Özellikle, "değer artışı" beklentisiyle hareket eden bazı kesimler, kentsel dönüşümü bir fırsat olarak görüyor. Bu durum, hem hak sahiplerinin mağduriyetine yol açıyor, hem de deprem riskini azaltma amacına hizmet etmiyor.
Kentsel dönüşümün başarılı olabilmesi için:
- Şeffaf ve adil bir süreç yürütülmeli
- Hak sahiplerinin hakları korunmalı
- Depreme dayanıklı yapılar inşa edilmeli
- Planlı ve sürdürülebilir bir kentleşme sağlanmalı
İstanbul İçin Acil Eylem Planı
İstanbul'un deprem riskini azaltmak için acil bir eylem planı hazırlanması gerekiyor. Bu plan, aşağıdaki adımları içermeli:
- Mevcut yapı stokunun deprem dayanıklılık analizinin yapılması
- Riskli yapıların tespit edilerek, yıkım ve yeniden yapım sürecinin hızlandırılması
- Kentsel dönüşüm projelerinin rant odaklı değil, ihtiyaç odaklı yürütülmesi
- Yeni yapıların deprem yönetmeliklerine uygun olarak inşa edilmesi
- Toplumun deprem konusunda bilinçlendirilmesi
İstanbul, deprem gerçeğiyle yüzleşmek ve rantçı zihniyetten kurtulmak zorunda. Aksi takdirde, olası bir büyük depremde çok daha büyük kayıplar yaşanabilir. Kentsel dönüşüm projeleri, doğru uygulandığında bir çözüm olabilir. Ancak, rant odaklı yaklaşımlardan uzak durulması ve hak sahiplerinin haklarının korunması gerekiyor. İstanbul için acil bir eylem planı hazırlanarak, deprem riskini azaltma çalışmalarına başlanmalı. Unutulmamalıdır ki, deprem değil, bina öldürür!