
İstanbul'da Yaşayanların Yarısı Riskli Binalarda Mı? Şok Rakamlar!
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan son veriler, İstanbul'daki konutların yaş ortalaması hakkında çarpıcı bilgiler ortaya koydu. İstanbul'da yaşayan hane halkının yaklaşık yarısının, 2000 yılı öncesinde inşa edilmiş binalarda ikamet ettiği belirlendi. Bu durum, olası bir depremde yaşanabilecek riskleri de beraberinde getiriyor. Peki, İstanbul'daki binaların durumu ne kadar kritik?
İstanbul'daki Hane Halkının Konut Tercihleri
TÜİK verilerine göre, İstanbul'da toplam hane halkı sayısı 4 milyon 755 bin 86 olarak kaydedildi. Bu hanelerin 2 milyon 244 bin 49'u, 2000 yılından önce inşa edilen binalarda yaşıyor. Bu da İstanbul'daki hane halkının yaklaşık %47'sinin, 25 yaş ve üzeri binalarda yaşamını sürdürdüğü anlamına geliyor. Uzmanlar, bu durumun özellikle deprem riski taşıyan bölgelerde yaşayanlar için büyük bir endişe kaynağı olduğunu belirtiyor.
İstanbul'da ortalama hane halkı büyüklüğü 3,15 kişi olarak belirlenirken, Türkiye genelindeki hane halkı sayısı 26 milyon 599 bin 261 olarak açıklandı. Türkiye'deki hane halkının yaklaşık %20'si İstanbul'da yaşıyor. Bu yoğun nüfus, İstanbul'daki konut ihtiyacını ve dolayısıyla eski binalarda yaşamayı zorunlu kılıyor.
Riskli Yapılar ve Kentsel Dönüşüm
İstanbul'da yaşayanların önemli bir kısmının eski binalarda yaşaması, kentsel dönüşüm projelerinin önemini bir kez daha gündeme getiriyor. Kentsel dönüşüm projeleri, riskli yapıların tespit edilerek yenilenmesini ve daha güvenli konutların inşa edilmesini amaçlıyor. Ancak, kentsel dönüşüm sürecinde yaşanan sorunlar ve yavaş ilerleme, bu projelerin etkinliğini azaltıyor.
İstanbul'daki riskli yapıların tespiti ve yenilenmesi, hem can güvenliği hem de yaşam kalitesi açısından büyük önem taşıyor. Bu konuda yetkililerin ve vatandaşların iş birliği yaparak, kentsel dönüşüm projelerine hız vermesi gerekiyor. Aksi takdirde, olası bir depremde yaşanacak kayıpların önüne geçmek mümkün olmayabilir.
İstanbul'da yaşayanların yarısının 25 yaş ve üzeri binalarda yaşaması, şehirdeki konut stokunun yaşlı olduğunu ve yenilenmeye ihtiyaç duyduğunu gösteriyor. Kentsel dönüşüm projelerinin hızlandırılması, riskli yapıların tespit edilerek yenilenmesi ve vatandaşların bilinçlendirilmesi, İstanbul'un geleceği için hayati önem taşıyor. Unutulmamalıdır ki, güvenli bir yaşam için sağlam ve modern konutlar şarttır.