İsrail'in Suriye'deki askeri operasyonları ve Türkiye'nin bu denklemdeki potansiyel rolü, bölgede yeni bir gerilim hattı oluşturuyor. İsrail, Suriye'deki hava ve kara ihlallerini artırarak, Şam ile Ankara arasındaki askeri işbirliğine karşı olduğunu açıkça gösteriyor. Peki, bu durumun ardında yatan sebepler neler?
İsrail'in Suriye'deki Hamleleri ve Türkiye Endişesi
İsrail Hava Kuvvetleri'nin Hama Askeri Havalimanı, Humus kırsalındaki T4 üssü ve Şam kırsalındaki Kisve bölgesine yönelik saldırıları, İsrail'in sadece askeri operasyonlarla sınırlı kalmadığını gösteriyor. Aynı zamanda İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun, ABD Başkanı Donald Trump ile Suriye meselesini görüşerek onu etkilemeye çalıştığı belirtiliyor. Bu durum, İsrail'in Suriye'deki gelişmeler üzerindeki etkisini koruma çabasının bir göstergesi.
İsrail'in bu hamlelerinin ardında yatan temel nedenlerden biri, Suriye ordusunun yeniden yapılandırılmasını engellemek. Reuters'in haberine göre, İsrail'in Suriye'deki hava üslerine yönelik saldırıları, Türkiye'nin bu üslere asker yerleştirme girişimini engellemeyi amaçlıyor. Türk uzmanların, Ankara ile Şam arasında imzalanması beklenen ortak savunma anlaşması kapsamında asker konuşlandırılması muhtemel hava üslerini ziyaret ettiği belirtiliyor. Ayrıca, Ankara'nın Suriye güçlerine eğitim vermeye hazırlandığı ve Türk savunma sanayisi ürünleriyle destek sağlamayı değerlendirdiği de bilinenler arasında.
İsrail'in endişelerinin temelinde, Türk ordusunun gelişmiş elektronik teknolojilere sahip hava savunma sistemlerini Suriye'nin orta bölgelerine konuşlandırma ihtimali yatıyor. Özellikle, bu sistemlerin işgal altındaki Golan Tepeleri'ne yakın bir mesafede olması, İsrail için büyük bir tehdit olarak algılanıyor. İsrail güvenlik kaynaklarına göre, bu durum İsrail Hava Kuvvetleri'nin Suriye hava sahasındaki hareket özgürlüğünü ciddi şekilde kısıtlayabilir.
- Hisar Hava Savunma Sistemi: Türkiye'nin yerli üretim hava savunma sistemi olan Hisar, kısa ve orta menzilli olarak biliniyor.
- S-400 Hava Savunma Sistemi: Türkiye'nin Rusya'dan satın aldığı S-400'lerin Suriye'ye konuşlandırılma ihtimali de gündemde.
Türkiye'nin Bölgesel Rolü ve İsrail'in Çekinceleri
Orta Doğu uzmanı Firas Fahham'a göre İsrail, Türkiye'nin Suriye'deki etkinliğini bölgesel çapta daha geniş bir nüfuz alanı yaratma girişimi olarak değerlendiriyor. İsrail'de yayımlanan güvenlik raporlarına göre, Türkiye'nin Azerbaycan ve Libya'daki etkisi ile Akdeniz gaz projelerini engelleme çabaları İsrail açısından rahatsız edici bulunuyor. İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar da Ankara’yı Lübnan ve Suriye’de olumsuz rol üstlenmekle suçladı.
İsrail'in temel kaygısının doğrudan Türkiye değil, Suriye'nin geçiş sürecini tamamladıktan sonra İsrail işgaline karşı çıkması ve Golan Tepeleri'ni geri istemeye başlaması olduğu düşünülüyor. Bu nedenle İsrail'in, ABD’den Suriye’nin zayıf ve parçalanmış durumda kalmasını sağlamasını istediği de iddialar arasında.
Türkiye'nin Olası Hamleleri ve Bölgesel Dengeler
Türkiye'nin, İsrail Başbakanı Netanyahu hükümetiyle karşılıklı bir gerilime sürüklenmek istemediği açıkça görülüyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ankara’nın Suriye’de İsrail ile herhangi bir çatışmaya girme niyetinde olmadığını dile getirerek, Tel Aviv’e güvence verdi. Bu nedenle Ankara’nın İsrail ile gerginliği desteklemek yerine, Tel Aviv’in Suriye’deki endişelerini giderecek uzlaşıları teşvik etmesi bekleniyor.
Türkiye'nin, Suriye'de yeni hükümetin tam meşruiyet kazanmasını ve ülkenin tüm topraklarında egemenlik sağlamasını desteklediği biliniyor. Bu çerçevede Türkiye’nin, mevcut Suriye yönetiminin varlığını orta ve uzun vadede tehdit edecek İsrail saldırılarını durdurmak için diplomatik çözümlere yöneleceği öngörülüyor. Ayrıca Ankara’nın, adımlarını Trump yönetimi ile koordine etmesi bekleniyor.
Sonuç olarak, İsrail'in Türkiye'nin Suriye'deki askeri rolüne ilişkin endişeleri, bölgesel güç dengeleri ve güvenlik kaygılarıyla yakından ilişkili. Türkiye'nin bu süreçte nasıl bir rol üstleneceği ve hangi adımları atacağı, bölgedeki geleceği şekillendirecek önemli bir faktör olacak.