İstanbul'da İSKİ'nin, TOKİ tarafından Arnavutköy'de inşa edilen sosyal konut projesine yönelik aldığı yıkım kararı büyük tepki çekti. Dar gelirli aileler için hayata geçirilen bu proje, İBB ve İSKİ'nin itirazlarıyla karşı karşıya. Peki, bu kararın ardında ne yatıyor ve vatandaşlar evsiz mi kalacak?
İSKİ'nin Yıkım Kararı: Gerekçesi Ne?
İSKİ Genel Müdürlüğü, yetkisi dahilinde olmamasına rağmen, inşaatına başlanan konutların yıkımı için yazı gönderdi. Gerekçe olarak, alanın DSİ kararıyla içmesuyu havzası olmaktan çıkarılmasına rağmen İBB tarafından su havzası olarak nitelendirilmesi gösterildi. Bu durum, projenin geleceği hakkında soru işaretleri yaratırken, dar gelirli vatandaşların umutlarını da zedeliyor.
Bakan Kurum'dan Açıklama: "Projenin Tamamı Sosyal Konut"
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Sazlıdere'deki projeye ilişkin yaptığı açıklamada, "250 bin sosyal konut kapsamında sosyal konutlar yapılıyor. Ev sahibi olmayan vatandaşlarımız için sosyal konutlar yapılıyor. Buradaki projenin tamamı sosyal konuttur. Evi olmayan dar gelirli vatandaşlarımıza kurayla belirlediğimiz sahiplerinin belli olduğu vatandaşlara yapılan konutlardır. Lüks konut değildir." ifadelerini kullandı. Kurum ayrıca, projenin su kaynaklarına zarar vermeyecek şekilde planlandığını ve Kanal İstanbul ile ilgisi olmadığını vurguladı.
Vatandaşlar Ne Diyor?
Yıkım kararıyla ilgili endişelerini dile getiren vatandaşlar, projenin durdurulması halinde mağdur olacaklarını belirtiyor. Özellikle dar gelirli aileler, bu konutların kendileri için bir umut ışığı olduğunu ve ev sahibi olma hayallerinin suya düşmesinden endişe ediyorlar. Vatandaşların talepleri şu şekilde:
- Yıkım kararının geri alınması
- Projenin tamamlanması
- Mağduriyetlerinin giderilmesi
İSKİ'nin aldığı bu tepki çeken karar, dar gelirli vatandaşların ev sahibi olma umutlarını derinden etkiledi. Projenin geleceği belirsizliğini korurken, yetkililerin bu konuda nasıl bir çözüm bulacağı merakla bekleniyor. Bu durum, Türkiye'deki konut politikaları ve dar gelirli vatandaşların barınma hakkı konusundaki tartışmaları da yeniden alevlendirdi.