İmamoğlu'nun Gözaltısı ve Sistematik Darbe İddiaları
CHP Denizli Milletvekili ve Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasını sistematik bir darbe sürecinin parçası olarak değerlendirdi. Karaca, bu süreci "hukukun iktidar eliyle yeniden yazılması" ve "Türkiye'nin çok partili hayatın sonuna sürüklenmesi" şeklinde yorumladı.
Hukukun İktidar Eliyle Yeniden Yazılması
Karaca, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, "Türkiye, hukukun tamamen iktidar eliyle yeniden yazıldığı bir aşamaya geçti" ifadelerini kullandı. İktidarın siyasi söylemlerindeki dönüşüme dikkat çeken Karaca, "Bir zamanlar 'terör elebaşısı' dedikleri figürü bugün 'kurucu önder' olarak konumlandırırken, halkın oylarıyla yükselen bir siyasetçiyi 'suç örgütü lideri' ilan ediyorlar" dedi.
Karaca, bu durumu otoriterleşme ve faşizmin çıplak gerçeği olarak nitelendirerek, "Türkiye, bir adamın bekası için bir toplumun iradesinin gasbedildiği bir laboratuvara çevriliyor" şeklinde konuştu.
Çok Partili Hayatın Sonu mu Geliyor?
Karaca, İmamoğlu’nun gözaltı sürecini sadece bir siyasi tasfiye olarak değil, Türkiye’yi çok partili hayatın sonuna sürükleyen sistematik bir darbe girişimi olarak yorumladı. "Artık demokrasi meselesini aşan bir varoluş mücadelesiyle karşı karşıyayız" diyen Karaca, rejimin kodlarının yeniden yazıldığını ve susmanın bu duruma rıza göstermek anlamına geldiğini vurguladı.
- Hukuk devletinin çökertildiğini savunan Karaca, devletin partileştiğini ve toplumun korkuyla yönetildiğini belirtti.
- Karaca, tüm halkı partiler üstü bir bilinçle birleşmeye çağırdı.
- "Faşizm, toplumu sindirme hızına bağlı olarak palazlanır. Bugün ses çıkarmazsanız, yarın kendi nefesinizi duyacak özgürlüğü bulamazsınız" dedi.
Karaca'nın bu açıklamaları, Türkiye'nin siyasi geleceği ve demokrasi mücadelesi üzerine yeni tartışmaları da beraberinde getirdi. İmamoğlu'nun gözaltısı, ülkenin siyasi ikliminde derin izler bırakırken, bu sürecin nereye evrileceği merak konusu oldu.
