
Büyükışık Olayında Şok Gelişme: 8 Polis Hakim Karşısında!
Emekli Tümgeneral Ethem Büyükışık'ın oğlu Dorukhan Büyükışık'ın 7 yıl önce İzmir'de bir inşaat şantiyesinde ölü bulunmasıyla ilgili soruşturmada flaş bir gelişme yaşandı. Haklarında "görevi kötüye kullanma" suçlamasıyla dava açılan 8 polis memuru, ilk kez hakim karşısına çıktı. İzmir 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, tutuksuz sanıklar A.K., M.E., F. S., D.Ö.Ö., D.A. ve H.A. ile müşteki baba Ethem Büyükışık ve avukatlar hazır bulundu. Şehir dışında bulunan sanıklar H.V. ve İ.K. ise duruşmaya katılmadı.
Duruşmada Neler Yaşandı?
Duruşmada söz alan ve olay tarihinde olay yeri inceleme komiseri olarak görev yapan A.K., olay yerine gittiğinde savcı, doktor ve ekip arkadaşlarının olay yerinde olduğunu belirtti. Olay yerinde izmaritler ve çöplerin bulunduğunu ancak açık alan olması nedeniyle üzerlerinin tozlandığını ifade etti. A.K., bel fıtığı rahatsızlığı nedeniyle cep telefonunun bulunduğu alana çıkmadığını ve maktulün aracının olay yerinden uzakta olduğunu söyledi. Ayrıca, şahsın olay yerine yürüyerek geldiği bilgisini aldıklarını ve araçta inceleme yaptıklarını ekledi.
Olay yeri inceleme ekibinde görevli D.Ö.Ö. ise olay yerine gittiğinde kamera kaydına başladığını ve tüm katların ayrıntılı şekilde videosunu çektiğini ifade etti. Ölü muayenesi videosunu da çektiğini ve bulguları paketleyerek araca getirdiklerini belirtti.
Narlıdere İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde görevli emekli polis F.S., işçilerle görüşüp olayı sorduklarını ve başkomiserinin kendisine olaya büyük ihtimalle cinayet olarak bakılacağını söylediğini aktardı. Tutanakları kendisinin düzenlemediğini ve görüntüleri o bölgedeki karakolun aldığını belirten F.S., idari tahkikat başlayana kadar olaya cinayet olarak baktığını sandığını ifade etti.
Baba Büyükışık'tan Şok İddialar
Müşteki baba Ethem Büyükışık, adli tıp kurumundaki 48 kişi hakkında 4 defa sahte rapor düzenledikleri iddiasıyla şikayetçi olduğunu belirtti. Oğlunun olay yerinde düşmesinin imkansız olduğunu ve öldürüldüğünü düşündüğünü ifade eden Büyükışık, olay yeri konusunun uzmanlık alanı olduğunu vurguladı. Narlıdere İlçe Emniyet Müdürlüğü'nün hiçbir kamera kaydı almadığını iddia eden Büyükışık, "Dorukhan'ın yukarı doğru gitme görüntüsü sahte. Üzerinde oynanmış. Polis olan sanıklar kamera kayıtlarına baksalardı oğlumu oraya kim bıraktı görebilirlerdi. O gün gece olaya en az 20 kişi şahit oluyor. 2,5-3 yıl sonra bekçinin ve oradaki görevlilerin ifadesi alınıyor. 112'ye göre kalp krizi raporu tutulmuş. Çünkü yüksekten düşme belirtisi yok. 27 metreden düşen birinin vücudu patlar ama oğlumun vücudu bozulmamıştı. Biz bugün burada buzdağının tepesini görüyoruz. Emniyet Genel Müdürlüğünün soruşturması tamamlanınca diğerleri de yargılanacak" şeklinde konuştu.
Baba Büyükışık, duruşmanın ardından yaptığı açıklamada ise sahte adli tıp raporu ve olay yeri muayene raporu hazırlandığını iddia etti. Duruşma, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.
Olayın Geçmişi: 13 Mayıs 2018 tarihinde İzmir'in Narlıdere ilçesinde Dorukhan Büyükışık'ın cansız bedeni bir inşaat şantiyesinde bulunmuş ve olayın intihar olduğu değerlendirilmişti. Ancak baba Ethem Büyükışık'ın takibi ve araştırmaları sonucu cinayet soruşturması başlatılmıştı. Sahte rapor düzenlemekle suçlanan polisler hakkında "görevi kötüye kullanmak" iddiasıyla hazırlanan iddianame kabul edilmişti. Ayrıca, şantiye sahasında görevli bekçiler ve inşaatta çalışan bir kişi hakkında "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis istemiyle iddianame hazırlanmıştı.
Bu dava, Türkiye'de büyük yankı uyandıran bir olayın yargı sürecinde önemli bir aşamayı temsil ediyor. Delil karartma suçlamasıyla yargılanan polislerin durumu ve baba Ethem Büyükışık'ın iddiaları, olayın seyrini değiştirebilecek nitelikte. Dava sürecinin ilerleyen aşamalarında hangi gelişmelerin yaşanacağı merakla bekleniyor. Bu tür olaylar, hukuk sistemine olan güveni sarsabileceği gibi, adaletin tecelli etmesi durumunda ise kamu vicdanını rahatlatabilir.