DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Meclis'i işaret ederek, bayram sonrasına bırakılmadan yapılması gereken somut adımların Türkiye'nin önünü açacağını vurguladı. Bakırhan, "Barışı ertelemek haramdır" diyerek, barış sürecinin önemine dikkat çekti.
Barışın Kapısı Aralandı mı?
Bakırhan, konuşmasına Soma faciasını anarak başladı ve katliamın takipçisi olacaklarını belirtti. PKK'nin fesih kararına ilişkin değerlendirmede bulunan Bakırhan, toplumun barışa ve çözümün tartışıldığı günlere özlem duyduğunu ifade etti. "Bugün o günlerin kapısı aralandı. Türkiye halklarına hayırlı olsun" dedi.
- Toplumun barışa susadığına şahit olduk.
- Demokratik siyaseti dönüştüren bir irade ortaya çıkartmalıyız.
- Barış süreci hukuki ve kalıcı hale getirilmeli.
Bakırhan, barış sürecinin hukuki ve kalıcı hale getirilmesinin siyasetçilerin sorumluluğu olduğunu vurgulayarak, başta Meclis olmak üzere aydınların, yazarların ve sanatçıların bu sürecin gerçek sahipleri olduğunu belirtti.
Çifte Bayram Mesajı
Bakırhan, insani ve güven artıcı düzenlemelerin bayram sonrasına bırakılmadan yapılmasının Kurban Bayramı'nı çifte bayram haline getireceğini ifade etti. Yürütme erkinin üzerine düşen görev ve sorumluluğu yerine getirmesini beklediğini söyledi. "Barışı ertelemek haramdır" sözünü yineledi.
Öcalan ve PKK'nin Meclis'i işaret ettiğini hatırlatan Bakırhan, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' sözü gerçeğe dönüşsün. Meclis, barışın kurucu gücü olsun" çağrısında bulundu. Silahların susması ve demokratik siyasetin konuşması gerektiğini vurguladı.
Barış Süreci Bir Al-Ver Süreci Değil
Bakırhan, barışın sadece bir kesimin değil, herkesin kazanacağı bir süreç olduğunu belirtti. Bu sürecin bir al-ver süreci olmadığını ve pusulasının siyaset olduğunu vurguladı. 13 yıldır birlikte mücadele eden bileşenlere teşekkür etti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in açıklamalarını da değerli bulduğunu ifade etti.
Bakırhan, sürecin pusulasının siyaset olduğunu belirterek, ömrünü barışa adayan Sırrı Süreyya Önder'i andı. Bu yolda yitirilen canları anarak sözlerini bitirdi.
Tuncer Bakırhan'ın bu açıklamaları, Türkiye'nin barış sürecine yönelik umutlarını yeniden canlandırdı. Özellikle Meclis'in bu süreçte aktif rol alması gerektiği vurgusu, siyasi arenada yeni tartışmaları beraberinde getirebilir. Önümüzdeki günlerde, Bakırhan'ın çağrısına siyasi partilerden nasıl yanıtlar geleceği ve sürecin nasıl ilerleyeceği merakla bekleniyor.
