
ABD'nin Venezuela Kuşatması: Savaş Tehdidi mi?
ABD'nin Venezuela'ya yönelik askeri kuşatması giderek artıyor. Ağustos ayından beri sınıra yığılan ABD filosuna denizden takviyeler yapılırken, havada bombardıman uçakları devriye geziyor. Beyaz Saray, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'yu "kartel lideri" olarak tanımlarken, Trump yönetimi "rejim değişikliği" sinyalleri veriyor. Bu durum, Karayipler'de yeni bir savaş ihtimalini ciddi şekilde gündeme getiriyor.
ABD'nin Venezuela'ya Yönelik Politikaları
ABD'nin Venezuela'ya yönelik müdahaleleri yeni değil. Ancak askeri müdahale tehdidinin bu kadar açık bir şekilde gösterilmesi, Beyaz Saray'ın küresel egemenlik alanını korumak ve genişletmek için neleri göze alabileceği konusunda önemli ipuçları sunuyor. Trump yönetimi, "uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadele" bahanesiyle başlattığı operasyonlarla Venezuela'yı hedef alıyor.
Venezuela Savunma Bakanı Vladimir Padrino, uyuşturucuyla mücadele araçlarının "destroyerler ve nükleer denizaltılar olmadığı" görüşünde. Maduro ise ABD'nin askeri yöntemlerle başarılı olsaydı, Kolombiya'da bunu çoktan başarmış olacağını dile getirerek, ABD'nin samimiyetini sorguluyor.
CIA'ye Gizli Operasyon Yetkisi
BBC'nin haberine göre Trump, CIA'ye Venezuela'da gizli operasyonlar yürütme yetkisi verdi. Bu karar, ABD'nin uzun menzilli B-52 bombardıman uçaklarının Venezuela kıyılarında görülmesiyle aynı zamana denk geldi. ABD, 2019 yılında Maduro yerine Juan Guaidó'yu "Venezuela Geçici Devlet Başkanı" olarak tanımış ve askeri darbe girişimini desteklemişti. Ancak, Washington yönetimi, Trump öncesinde de defalarca "iktidar değişikliği" operasyonları yapmıştı.
- 2002 yılında başarısız bir darbe girişimi
- Ekonomik yaptırımlar
- Siyasi baskılar
Nobel Barış Ödülü'nün, Trump destekçisi Venezuelalı aşırı sağcı siyasetçi María Corina Machado'ya verilmesi de dikkat çekici bir gelişme. Machado, Trump'ın ülkesine yönelik askeri müdahalesini destekliyor ve Venezuela petrolünü özelleştirme sözü veriyor.
Yargısız İnfaz İddiaları ve Bölgesel Tepkiler
Artarak devam eden askeri tehdit, Venezuela'ya yönelik dış destekli iktidar değişikliği çabalarını körüklüyor. ABD Savaş Bakanı Pete Hegseth, Karayip Denizi'ne bir uçak gemisi konuşlandırdıklarını açıkladı. Bölgeye 10 bin ABD askeri sevk edildi. ABD ordusu, Karayip Denizi'nde ve Pasifik Okyanusu'nda bir dizi tekneye saldırı düzenledi ve görüntüleri paylaştı. Bu saldırılarda şu ana kadar en az 57 kişi ABD donanması tarafından öldürüldü.
Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro, Birleşmiş Milletler'de yaptığı konuşmada Trump'ın bu yargısız infazlarını sert bir dille eleştirdi. Petro, komşuları ile savaşa girmeye istekli olmadıkları için Trump tarafından cezalandırıldıklarını söylüyor.
Venezuela'da yaşananlar, ABD'nin genişletmek istediği hakimiyet alanıyla doğrudan ilişkili. Bu durumun şüphesiz bir faturası olacak. Latin Amerika, Beyaz Saray'ın sert emperyal politikalarında önemini korumaya devam ediyor. Bölgedeki gelişmeler, ABD'nin bölgedeki nüfuzunu koruma ve genişletme çabalarının bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Ancak bu durum, bölgede istikrarsızlığa ve yeni çatışmalara yol açma potansiyeli taşıyor.












