Hızlı moda, devasa tekstil çöplüklerine yol açıyor
Tekstil sektörü, dünyanın en büyük atık üreticilerinden biri haline geldi. BM verilerine göre, her yıl 92 milyon ton tekstil atığı ortaya çıkıyor ve bu, saniyede bir kamyon dolusu kıyafetin çöpe atılması anlamına geliyor. Gelişmiş ülkelerden ihraç edilen ikinci el giysiler, Afrika ve Latin Amerika'daki düşük gelirli ülkelerde devasa çöplükler oluşturarak çevresel bir krize yol açıyor.
Atıkların küresel yolculuğu: Hangi ülkeler etkileniyor?
Tekstil atıklarının en çok biriktiği bölgelerden bazıları şunlar:
- Şili'nin Atacama Çölü: "Moda mezarlığı" olarak adlandırılan bu çöplük, her yıl 30 bin ton kullanılamaz tekstil atığına ev sahipliği yapıyor.
- Gana'nın Kantamanto Pazarı: Haftada 15 milyon parça ikinci el kıyafetin geldiği pazar, yerel halk tarafından "Ölü Beyaz Adamın Giysileri" olarak anılıyor.
- Kenya'nın Dandora Çöp Sahası: Nairobi'deki bu devasa çöplük, her yıl 450 milyon parça giysi atığını barındırıyor.
Hızlı moda endüstrisinin çevresel maliyeti
Tekstil üretimi sadece atık sorunu değil, aynı zamanda ciddi bir kaynak tüketimi anlamına geliyor:
- Her yıl 215 trilyon litre su tekstil üretiminde kullanılıyor.
- Üretimde 15 bin farklı kimyasal bileşen devreye giriyor.
- Atıkların sadece %20'si geri dönüştürülebiliyor.
Doç. Dr. Şölen Kipöz, bu durumu "zehirli sömürgecilik" olarak tanımlıyor. Kipöz, "Küresel Güney ülkeleri, sadece Kuzey'in atölyesi değil, aynı zamanda çöp tenekesi haline geldi" diyerek sistemin adaletsizliğine dikkat çekiyor.
30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü'nde bu yıl "Moda ve tekstilde sıfır atık" teması öne çıkıyor. Ancak uzmanlar, tüketim alışkanlıklarının değişmediği sürece bu krizin derinleşeceği konusunda uyarıyor.