Uygur Türkleri'ne Bayram Yasağı! Doğu Türkistan'da Neler Oluyor?

Çin işgali altındaki Doğu Türkistan'da yaşayan Uygur Türkleri, bu yıl da Kurban Bayramı'nı kutlama özgürlüğünden mahrum bırakıldı. Bayram namazı kılmak, akraba ziyaretleri yapmak ve hatta telefonla bayramlaşmak gibi en temel gelenekler dahi yasaklandı. Bu durum, Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) İslam dinine yönelik sistematik baskılarının bir sonucu olarak yaşanıyor ve bayram coşkusunu bir kez daha hüzne dönüştürüyor.

Doğu Türkistan'da Bayram Yasakları

Uygur Türkleri için Kurban Bayramı, birlik, beraberlik ve dayanışma duygularının en yoğun yaşandığı zamanlardan biridir. Ancak, Çin hükümetinin uyguladığı baskılar nedeniyle bu anlamlı gün, sevinç yerine korku ve endişeyle karşılanıyor. Bayram namazının yasaklanması, camilere girişlerin kontrol altında tutulması ve dini vecibelerin yerine getirilmesinin engellenmesi, Uygur halkının dini özgürlüklerinin kısıtlandığının açık bir göstergesi.

Akraba ziyaretlerinin ve telefonla bayramlaşmanın yasaklanması ise, aile bağlarının koparılması ve sosyal ilişkilerin zayıflatılması amacını taşıyor. Çin hükümeti, bu tür yasaklarla Uygur toplumunu kontrol altında tutmayı ve kültürel kimliklerini yok etmeyi hedefliyor.

Çin'in Uygur Politikaları

Çin hükümetinin Doğu Türkistan'daki politikaları, uluslararası kamuoyunda büyük tepkilere neden oluyor. İnsan hakları örgütleri ve birçok ülke, Çin'i Uygur Türklerine yönelik insan hakları ihlalleriyle suçluyor. Bu ihlaller arasında, toplama kamplarında zorla tutulma, işkence, zorla çalıştırma, dini ve kültürel baskılar gibi ağır suçlamalar yer alıyor.

Çin hükümeti ise, bu suçlamaları reddederek, Doğu Türkistan'daki politikalarının terörle mücadele ve aşırılık yanlısı düşünceleri engelleme amacı taşıdığını savunuyor. Ancak, bağımsız kaynaklar ve uluslararası kuruluşlar, Çin'in bu iddialarının gerçeği yansıtmadığını ve asıl amacının Uygur kültürünü ve kimliğini ortadan kaldırmak olduğunu belirtiyor.

Uluslararası Toplumun Tepkisi

Uluslararası toplum, Çin'in Doğu Türkistan'daki politikalarına karşı giderek daha fazla ses yükseltiyor. Birleşmiş Milletler (BM),Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) gibi kuruluşlar ve ülkeler, Çin'e yönelik yaptırımlar uyguluyor ve Uygur Türklerinin haklarının korunması çağrısında bulunuyor.

Ancak, Çin'in ekonomik ve siyasi gücü, uluslararası toplumun bu konudaki etkisini sınırlıyor. Birçok ülke, Çin ile olan ticari ve diplomatik ilişkilerini korumak adına, Uygur meselesine yeterince duyarlılık göstermekte zorlanıyor.

Doğu Türkistan'da yaşanan bu insanlık dramı, uluslararası toplumun daha kararlı ve etkili adımlar atmasını gerektiriyor. Uygur Türklerinin dini ve kültürel özgürlüklerinin korunması, insan haklarına saygı gösterilmesi ve Çin'in bu konudaki sorumluluğunu yerine getirmesi için baskıların artırılması büyük önem taşıyor.