ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna-Rusya savaşı hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'nin barış anlaşması kapsamında Kırım'ı Rusya'ya bırakmaya "hazır" olduğunu iddia etti. Bu iddia, uluslararası arenada büyük yankı uyandırdı.
Trump'tan Rusya'ya Çağrı ve Zelenski İddiası
New Jersey'de basın mensuplarına konuşan Trump, Rusya'ya Ukrayna saldırılarına son vermesi çağrısında bulundu. Rusya'nın saldırıları sürdürmesi nedeniyle hayal kırıklığı yaşadığını belirten Trump, Zelenski ile Vatikan'da gerçekleştirdiği görüşmenin olumlu geçtiğini söyledi. Bu görüşmede Zelenski'nin Kırım konusunda taviz vermeye hazır olduğunu öne sürdü.
Trump, Kırım'ın geleceğiyle ilgili bir soruya, "Sanırım öyle, evet. Bakın, Kırım 12 yıl önceydi" şeklinde cevap verdi. Bu ifade, Zelenski'nin Kırım'ı Rusya'ya bırakma konusunda bir anlaşmaya varılabileceği sinyalini verdi. Bu durum, Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ilkesine aykırı bir durum olarak değerlendirilebilir.
Trump'tan Önceki Yönetime Eleştiri
Trump, Kırım konusunda eski ABD Başkanları Joe Biden ve Barack Obama'yı eleştirdi. Onları, Rusya'ya "silah kullanmadan" Kırım'ı almasına izin vermekle suçladı. Trump, "O yüzden Kırım'ı benimle konuşmayın. Obama ve Biden ile Kırım hakkında konuşun. Ve unutmayın, bu Biden'ın savaşı. Bu Trump'ın savaşı değil. Ben bir sorunu çözmeye geldim. Ve bu sorun çok fazla insanın öldürülmesi" ifadelerini kullandı.
Trump'ın bu açıklamaları, ABD'nin Ukrayna politikası ve Kırım'ın geleceği konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Zelenski'nin Kırım konusunda ne düşündüğü ve bu iddialara nasıl bir yanıt vereceği merakla bekleniyor.
Kırım'ın Rusya tarafından ilhakı, uluslararası hukuk açısından tanınmamaktadır. Birçok ülke ve uluslararası kuruluş, Kırım'ın Ukrayna'nın bir parçası olduğunu savunmaktadır. Bu nedenle, Zelenski'nin Kırım'ı Rusya'ya bırakmaya "hazır" olduğu iddiası, uluslararası toplumda büyük bir tepkiyle karşılanabilir.
Trump'ın bu çıkışı, Ukrayna-Rusya savaşında yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Zelenski'nin bu iddialara nasıl cevap vereceği ve uluslararası toplumun bu duruma nasıl tepki göstereceği, önümüzdeki günlerde yakından takip edilecek.