Antalya'da düzenlenen "İki Devletli Çözüm ve Ortadoğu'da Kalıcı Barış" konulu bakanlar toplantısında tansiyon yükseldi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda, Gazze'de kalıcı ateşkesin önemi vurgulanırken, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan'ın "İsrail'in güvenliği de dahil bölgedeki herkesin güvenliğini sağlamak istiyoruz" açıklaması dikkat çekti. Ancak, Katar, Bahreyn ve Ürdün'ün ortak açıklamaya katılmaması soru işaretleri yarattı.
Toplantıda Neler Konuşuldu?
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, toplantıda yaptığı konuşmada, Gazze'de kalıcı bir ateşkesin sağlanmasının aciliyetine dikkat çekti. Ayrıca, Filistinlilerin başka ülkelere gönderilmesi yönündeki planlara karşı olduklarını net bir şekilde ifade etti. Bakan Fidan, bölgede kalıcı barışın ancak iki devletli çözüm ile mümkün olabileceğini vurguladı.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan ise, Filistinlilerin tehcirini kesinlikle reddettiklerini belirterek, bölgedeki herkesin güvenliğinin sağlanmasının önemine değindi. Ancak, "İsrail'in güvenliği de dahil" ifadesi, toplantıya damgasını vurdu ve farklı yorumlara neden oldu.
Katar Neden Ortak Açıklamada Yoktu?
Toplantıya katılması beklenen Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani'nin ortak basın toplantısına katılmaması dikkat çekti. Dışişleri Bakanlığı kaynakları, Al Sani'nin toplantıda bulunduğunu ancak basın toplantısına katılmadığını belirtti. Başlangıçta Katar bayrağı kürsüde yer almasına rağmen, daha sonra kaldırıldı. Ürdün ve Bahreyn'in de ortak açıklamaya katılmaması, toplantıdaki anlaşmazlıkların bir işareti olarak yorumlandı.
Katar'ın toplantıda yer almaması ve bayrağının kaldırılması, Suudi Arabistan'ın İsrail'in güvenliğine yaptığı vurgu ile birleşince, akıllara çeşitli senaryoları getirdi. Bölgedeki dengelerin değiştiği ve yeni ittifakların kurulabileceği yorumları yapıldı.
Ortadoğu'da Kalıcı Barış Mümkün mü?
Antalya'daki toplantı, Ortadoğu'da kalıcı barışın sağlanması için önemli bir adım olarak görülse de, yaşanan anlaşmazlıklar ve farklı yaklaşımlar, sürecin ne kadar zorlu olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
- İki devletli çözümün desteklenmesi
- Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması
- Filistinlilerin tehcirine karşı çıkılması
Bu adımların atılması, bölgede barışın tesis edilmesi için hayati önem taşıyor. Ancak, İsrail-Filistin sorununun çözümü ve bölgedeki diğer aktörlerin tutumu, sürecin başarısı için belirleyici olacak.
Antalya'daki toplantı, Ortadoğu'daki karmaşık ilişkileri ve farklı çıkarları bir kez daha gözler önüne serdi. Suudi Arabistan'ın İsrail'in güvenliğine yaptığı vurgu ve Katar'ın ortak açıklamaya katılmaması, bölgedeki dengelerin yeniden şekillendiğinin bir işareti olabilir. Önümüzdeki dönemde, bu gelişmelerin Ortadoğu'da nasıl bir etki yaratacağı merakla bekleniyor.