Yunanistan'ın Midilli Adası açıklarında yaşanan tekne faciası yürekleri dağladı. Mülteci teknesinin batması sonucu 4 kişi hayatını kaybetti. İki çocuk ve iki kadının cansız bedenlerine ulaşılırken, Yunanistan Sahil Güvenliği ekipleri 23 kişiyi kurtarmayı başardı.
Arama Kurtarma Çalışmaları Devam Ediyor
Sahil Güvenlik yetkilileri, tekneyi yerel saatle 02.00 sıralarında tespit ettiklerini ve ardından arama-kurtarma çalışmalarının başlatıldığını bildirdi. Teknenin batmasıyla birlikte umutlar tükenirken, yetkililer teknede kaç kişinin bulunduğuna dair net bir bilgiye ulaşamadıklarını ifade etti. Arama kurtarma çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.
Avrupa Birliği'nin (AB) güneydoğu sınırında yer alan Yunanistan, özellikle Ortadoğu, Afrika ve Asya'dan gelen ve Avrupa'ya ulaşmayı hedefleyen mülteciler için önemli bir geçiş noktası konumunda bulunuyor. Bu durum, Yunanistan'ı sık sık benzer trajik olaylarla karşı karşıya bırakıyor.
Mülteci Akını ve Yunanistan'ın Rolü
2015 yılında yaklaşık 1 milyon mültecinin Yunan adalarına ulaştığı tahmin ediliyor. 2024 yılına gelindiğinde ise bu sayının yaklaşık 54 bin olduğu düşünülüyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin (BMMYK) verilerine göre, bu mültecilerin büyük bir çoğunluğu Yunanistan'a deniz yoluyla ulaşmayı tercih ediyor. Bu durum, denizde yaşanan riskleri de beraberinde getiriyor.
Denizdeki Tehlikeli Yolculuklar
Mültecilerin Avrupa'ya ulaşma umuduyla çıktıkları bu tehlikeli deniz yolculukları, ne yazık ki çoğu zaman ölümle sonuçlanabiliyor. Yetersiz ve güvensiz teknelerle yapılan yolculuklar, insan kaçakçılarının acımasızlığı ve deniz koşullarının değişkenliği gibi faktörler, bu trajedilerin yaşanmasına zemin hazırlıyor.
Bu tür olayların önüne geçilmesi için uluslararası iş birliğinin artırılması, mültecilerin güvenli ve yasal yollarla Avrupa'ya ulaşabilmelerinin sağlanması ve insan kaçakçılığıyla mücadele edilmesi büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, Midilli'de yaşanan bu acı olay gibi daha nice trajedinin yaşanması kaçınılmaz olacaktır.
Midilli'de yaşanan bu facia, mülteci sorununa kalıcı çözümler bulunmasının ne kadar elzem olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Uluslararası toplumun bu konuda daha fazla sorumluluk alması ve somut adımlar atması gerekiyor. Aksi takdirde, masum insanların hayatlarını kaybetmeye devam edeceği gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalacağız.
