İstanbul Depremi Alarmı! İmamoğlu ve Ekibi Neden Cezaevinde?

23 April 2025•5 dk okuma•40 görüntülenme•Son güncelleme: 19 December 2025

İstanbul'da yaşanan son depremler, olası büyük Marmara depremi endişesini yeniden gündeme getirdi. Ancak bu süreçte dikkat çeken bir detay, İstanbul'u depreme hazırlamakla görevli olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ekibinin cezaevinde olması. Peki, bu durum İstanbul'un deprem hazırlıklarını nasıl etkileyecek?

Cezaevindeki Kritik İsimler

Olası büyük İstanbul depreminde kenti depreme hazırlamakla mükellef üç isim şu anda cezaevinde bulunuyor: İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB Deprem ve Kentsel Dönüşüm Daire Başkanı Tayfun Kahraman ve İBB İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Gürkan Akgün. Bu isimlerin yokluğu, İstanbul'un deprem hazırlık çalışmalarında önemli bir boşluk yaratıyor.

Deprem Gerçeği ve İstanbul'un Durumu

Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke. Özellikle İstanbul, Kuzey Anadolu Fay Hattı'na yakınlığı nedeniyle büyük bir deprem riski taşıyor. Uzmanlar, İstanbul'da 7'nin üzerinde bir deprem beklendiğini sık sık dile getiriyor. Bu nedenle, İstanbul'un depreme karşı hazırlıklı olması hayati önem taşıyor. Ancak, İBB Başkanı ve ekibinin cezaevinde olması, bu hazırlık sürecini sekteye uğratabilir.

İstanbul'da hissedilen 4.0'lık depremin ardından 6.2'lik bir deprem meydana geldi. Deprem çevre illerde de hissedildi. AFAD, "hasarlı binalara girmeyin" uyarısında bulundu.

Riskli Binalar: İstanbul'da çok sayıda riskli bina bulunuyor. Bu binaların tespit edilerek güçlendirilmesi veya yıkılıp yeniden yapılması gerekiyor.
Kentsel Dönüşüm: Kentsel dönüşüm projeleri, İstanbul'u depreme karşı daha dirençli hale getirmek için büyük önem taşıyor.
Afet Planlaması: Deprem anında yapılması gerekenler konusunda halkın bilinçlendirilmesi ve etkili bir afet planlaması yapılması gerekiyor.

Sonuç

İstanbul'un deprem gerçeğiyle yüzleştiği bu günlerde, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ekibinin cezaevinde olması düşündürücü bir durum. İstanbul'un deprem hazırlıklarının aksamaması için bir an önce çözüm bulunması gerekiyor. Aksi takdirde, olası bir depremde telafisi mümkün olmayan sonuçlarla karşılaşılabilir. Unutulmamalıdır ki, deprem değil, binalar öldürür.