
Esenyurt'ta Kayyum Şoku! TBB'den AYM'ye Kritik Çağrı!
Türkiye Barolar Birliği (TBB),Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in görevden alınması ve yerine kayyum atanmasına yol açan Belediye Kanunu'nun tartışmalı maddesiyle ilgili Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) önemli bir çağrıda bulundu. İstanbul 9. İdare Mahkemesi'nin söz konusu kanun maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle AYM'ye başvurmasının ardından TBB de konuya dikkat çekerek sürecin hızlandırılmasını talep etti. Bu gelişme, Esenyurt'taki siyasi dengeleri derinden etkileyebilecek potansiyele sahip.
TBB'den AYM'ye Hızlandırılmış Süreç Çağrısı
TBB tarafından yapılan resmi açıklamada, İstanbul 9. İdare Mahkemesi'nin kararının son derece olumlu bulunduğu vurgulanarak, şu ifadelere yer verildi:
“İstanbul 9. İdare Mahkemesi kararını son derece olumlu bir gelişme olarak gördüğümüzün altını çizer; konunun ivedilikle gündeme alınarak görüşülmesinin Anayasa Mahkemesinin sorumluluğu olduğunu hatırlatırız."
Bu açıklama, TBB'nin konunun önemine verdiği dikkati ve AYM'nin hızlı bir şekilde harekete geçmesi gerektiğine olan inancını açıkça ortaya koyuyor.
Belediye Kanunu'nun Tartışmalı Maddesi
Esenyurt Belediye Başkanı'nın görevden alınmasına dayanak gösterilen Belediye Kanunu'nun 45. maddesinin ikinci fıkrası, uzun süredir tartışma konusu. Bu madde, İçişleri Bakanlığı'na belediye başkanlarını görevden alma ve yerine kayyum atama yetkisi veriyor. Ancak, bu yetkinin kullanım şekli ve sınırları, muhalefet partileri ve hukukçular tarafından sık sık eleştiriliyor. Maddeye göre, görevden alma gerekçeleri arasında "görevi kötüye kullanma" veya "belediye hizmetlerini aksatma" gibi subjektif yorumlara açık ifadeler yer alıyor. Bu durum, siyasi baskıların ve keyfi uygulamaların önünü açabileceği endişesini beraberinde getiriyor.
Anayasa Mahkemesi'nin Rolü ve Beklentiler
AYM'nin bu konudaki kararı, Türkiye'deki yerel yönetimlerin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Eğer AYM, söz konusu kanun maddesini Anayasa'ya aykırı bulursa, bu durum sadece Esenyurt için değil, tüm Türkiye'deki belediyeler için emsal teşkil edecek. Bu karar, yerel yönetimlerin özerkliğini ve seçilmişlerin iradesini koruma altına alarak, demokrasinin güçlenmesine katkı sağlayabilir. Ancak, AYM'nin kanun maddesini Anayasa'ya uygun bulması durumunda, İçişleri Bakanlığı'nın yetkileri daha da genişleyecek ve yerel yönetimler üzerindeki merkezi kontrol artabilecektir.
Esenyurt'ta yaşanan bu gelişmeler, Türkiye'deki hukuk devleti ilkesi ve yerel yönetimlerin özerkliği konularında önemli bir sınav niteliği taşıyor. TBB'nin AYM'ye yaptığı çağrı, bu sınavın adil ve şeffaf bir şekilde sonuçlanması için kritik bir adım olarak değerlendirilebilir. AYM'nin vereceği karar, sadece Esenyurt'un değil, tüm Türkiye'nin siyasi ve hukuki geleceğini etkileyecek.