ABD'den Şok Yasa: İsrail'i Boykot Edenlere 20 Yıl Hapis!
Dünya

ABD'den Şok Yasa: İsrail'i Boykot Edenlere 20 Yıl Hapis!


05 May 20255 dk okuma34 görüntülenmeSon güncelleme: 16 December 2025

ABD Temsilciler Meclisi'nin İsrail'i veya işbirlikçilerini boykot edenlere 1 milyon dolara kadar para cezası ve 20 yıla kadar hapis cezası öngören yasa tasarısı, dünya genelinde büyük yankı uyandırdı. Özellikle insan hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşları, bu tasarının ifade özgürlüğünü kısıtladığı gerekçesiyle sert tepki gösteriyor. ABD'deki en büyük Müslüman örgütü olan Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR),yarın yapılacak oylamada yasa tasarısına karşı oy kullanılması çağrısında bulundu.

Boykot Yasasına Tepkiler Çığ Gibi Büyüyor

Yasa tasarısının içeriği, İsrail'i veya İsrail ile ticari ilişkileri olan kişi ve kurumları boykot etmeyi hedefleyen her türlü eylemi suç kapsamına alıyor. Bu durum, özellikle Filistin'e destek veren ve İsrail'in politikalarını eleştiren aktivistler arasında büyük endişe yaratmış durumda. Birçok kişi, bu yasanın ifade özgürlüğüne açık bir saldırı olduğunu ve İsrail'in politikalarını eleştirme hakkını ortadan kaldırmayı amaçladığını savunuyor.

Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) tarafından yapılan açıklamada, yasa tasarısının "ABD Anayasası'nın temel ilkelerine aykırı" olduğu belirtildi. CAIR yetkilileri, bu yasanın sadece İsrail'i eleştirenleri değil, aynı zamanda Filistin halkının haklarını savunan herkesi hedef alabileceği uyarısında bulundu. Ayrıca, yasa tasarısının kabul edilmesi durumunda, ABD'nin uluslararası arenadaki itibarının da zarar göreceği ifade edildi.

İsrail'e Destek Mi, İfade Özgürlüğüne Darbe Mi?

Yasa tasarısının savunucuları ise, bu düzenlemenin İsrail'e karşı yapılan ayrımcılığı engellemeyi ve ülkenin güvenliğini korumayı amaçladığını belirtiyor. Onlara göre, İsrail'i boykot etmek, antisemitizm olarak kabul edilmeli ve bu tür eylemlerin önüne geçilmelidir. Ancak, eleştirmenler bu argümanın, İsrail'in politikalarını eleştirme hakkını ortadan kaldırmak için kullanılan bir bahane olduğunu savunuyor.

Bu tartışmalı yasa tasarısının geleceği belirsizliğini korurken, ABD'deki ve dünyadaki birçok insan hakları örgütü, yasanın kabul edilmemesi için yoğun çaba gösteriyor. Yarın yapılacak oylama, bu konuda önemli bir dönüm noktası olacak ve ABD'nin ifade özgürlüğüne bakış açısını bir kez daha gözler önüne serecek.

Sonuç olarak, ABD'deki bu yasa tasarısı, İsrail-Filistin meselesiyle ilgili tartışmaları yeniden alevlendirirken, ifade özgürlüğü ve siyasi eleştiri hakkı gibi temel değerler üzerine de önemli soruları gündeme getiriyor. Yasanın kabul edilip edilmemesi, sadece ABD'deki değil, dünya genelindeki aktivistlerin ve insan hakları savunucularının geleceği için belirleyici bir rol oynayacak.