
27 Mayıs Darbesi: Celal Bayar Silahına mı Sarıldı? Şok İddia!
27 Mayıs 1960 darbesi, Türk siyasi tarihine kara bir leke olarak kazınmıştır. O gün yaşananlar, sadece siyasi arenayı değil, birçok ailenin hayatını da derinden etkilemiştir. Darbenin ardından Başbakan Adnan Menderes ve Cumhurbaşkanı Celal Bayar başta olmak üzere birçok siyasetçi tutuklanarak Yassıada'ya götürülmüş ve yargılanmıştır. Bugün, 27 Mayıs darbesinin yıl dönümünde, o günlere tanıklık edenlerden Celal Bayar'ın kızı Nilüfer Gürsoy'un açıklamaları gündeme bomba gibi düştü.
Celal Bayar'ın Direnişi: Silahına mı Davrandı?
Nilüfer Gürsoy, babası Celal Bayar'ın darbe sırasında yaşadıklarını anlatırken oldukça duygusal anlar yaşadı. Gürsoy'un iddiasına göre, babası istifa etmesi yönünde baskı gördüğünde buna şiddetle karşı çıkmış ve hatta silahına davranmıştır. Bu iddia, o dönemde yaşanan gerginliğin ve direnişin boyutunu gözler önüne seriyor.
O dönemde yaşananlara dair farklı rivayetler bulunsa da, Nilüfer Gürsoy'un tanıklığı, tarihin karanlık sayfalarına ışık tutuyor. Celal Bayar'ın avukatı Hüsamettin Cindoruk da o günlere dair önemli açıklamalarda bulundu. Cindoruk, darbenin hukuksuzluğunu ve Yassıada yargılamalarının siyasi bir intikam operasyonu olduğunu vurguladı.
Yassıada'da Yaşananlar: İşkence ve İnsanlık Dışı Muamele
Yassıada'da tutuklu bulunan siyasetçilere yapılan muameleler, insanlık onuruna aykırıydı. İşkenceler, aşağılamalar ve psikolojik baskılar, tutukluların direncini kırmaya yönelikti. Adnan Menderes ve Celal Bayar başta olmak üzere birçok siyasetçi, bu zorlu koşullara rağmen inançlarından vazgeçmedi. Yassıada duruşmaları, Türk hukuk tarihine kara bir leke olarak geçti. Adil yargılanma ilkesinin hiçe sayıldığı, siyasi baskıların yoğun olarak hissedildiği bu süreç, demokrasimiz için önemli bir sınav olmuştur.
Yassıada'da yaşananlara dair bazı detaylar:
- Tutuklulara yönelik sistematik işkenceler
- Avukat görüşlerinin kısıtlanması
- Delillerin karartılması
- Siyasi baskı altında verilen kararlar
27 Mayıs darbesi ve Yassıada yargılamaları, Türk siyasi tarihinde derin izler bırakmıştır. Bu olaylar, demokrasimizin ne kadar kırılgan olduğunu ve hukukun üstünlüğünün önemini bir kez daha hatırlatmaktadır.
Celal Bayar'ın kızı Nilüfer Gürsoy'un açıklamaları, 27 Mayıs darbesinin yıl dönümünde yeniden gündeme geldi. Babasının yaşadığı zorlu süreçleri anlatan Gürsoy, o günlerin acısını hala yüreğinde taşıyor. Celal Bayar'ın istifa etmeyerek gösterdiği direniş, tarihe bir not olarak düşülmüştür. 27 Mayıs darbesi, demokrasimize vurulan bir darbe olsa da, Türk halkı her zaman demokrasiye sahip çıkmaya devam edecektir. Unutulmamalıdır ki, demokrasi, özgürlük ve adalet, bir toplumun en temel değerleridir ve bu değerleri korumak hepimizin sorumluluğundadır.