İletişim Başkanı Altun: Biz bunu masum görmüyoruz
Nisan 5, 2021İletişim Başkanı Altun’un A Haber’deki açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Amaç çok açık, biz 15 Temmuz’u yeni yaşadık sayılır, üzerinden 5 yıl bile geçmedi. 15 Temmuz’da milletimizin ortaya koyduğu destansı direniş toplumsal hafızamızda çok diri. 104 emekli amiral bir araya geliyor. İsimlerinin önüne özellikle amiral yazıyorlar ve bildiri yayınlıyorlar. Bu kirli organizasyonda 5. kol faaliyeti sürdüren gayri milli medya unsurları tarafından 103 amiralden Montrö ve Atatürk bildirisi başlığı ile haberleştiriliyor.
104 EMEKLİ AMİRALİN BU BİLDİRİYİ YAYINLAMAKTAKİ AMACI NEYDİ?
Şimdi baktığınızda bu anti-demokratik bir bildiri ve ima ettiği anlamı hepimiz biliyoruz. Bu bildiri açık ve net söyleyelim milli iradeye ve onun seçilmiş temsilcilerine parmak sallamaktan başka hiçbir anlam taşımıyor.
Böyle bir bildirinin ne anlama geldiğini bilmeden yayınlandığını varsaymak hiçbir şekilde kabul edilebilir bir yaklaşım değil. Biz bunu asla masum göremeyiz ve görmeyiz.
Milletimiz de buna çok açık ve net şekilde tepki gösterdi. Biz de derhal açıklama yaptık. Milli iradeyi savunma, demokrasimizi muhafaza etme vazifemizi yerine getirdik. Hemen sabahında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma açtı. Yine MSB demokratik ülkede olması gereken bir olgunlukla bu girişimi sert bir şekilde kınadı.
Hepimiz biliyoruz biz ülke vesayetten çok çektik. Cumhurbaşkanımızın 2002’den beri verdiği demokratikleşme mücadelesiyle milli irade namına çok ciddi bir mesafe kat ettik. Vesayetçiler kaybetti, millet kazandı. Bu süreçte gerçek anlamda baktığımızda vesayet üzerinden sandık üzerinden bir takım siyaset dışı unsurlar üzerinden iktidar elde etme imkanını biz neredeyse ortadan kaldırdık.
Cumhurbaşkanımızın bu anlamda verdiği mücadele çok değerli bir mücadeledir. Bu nedenle de Cumhurbaşkanımızın bu mücadelesinin önünü kesmek için ulusal – uluslararası birçok odak harekete geçti. Defalarca Cumhurbaşkanımızı yolundan çevirmeye çalıştı. Fakat Cumhurbaşkanımız milletinden aldığı güçle ulusal ve uluslararası vesayet sistemlerine karşı çok ciddi bir mücadele ortaya koydu.
‘BU MİLLET DEMOKRASİSİNİ KORUYACAĞINI GÖSTERMİŞTİR’
Bu mücadeleyle beraber Türkiye bağımlılık zincirini kırdı. Bu anlamda baktığımızda büyüdü, bölgesel bir güç oldu ve şu anda küresel aktör olma yolunda çok net bir performans ortaya koyuyor. Biz vesayet sisteminden kurtulduğumuzu düşündüğümüz bir noktada yeniden eski imaların gündeme getirilmesini kesinlikle hala vesayet özlemi çekenlerin olduğunun göstergesi olarak okuyoruz. Milli iradeye nasıl sahip çıktığımızı dost- düşman 15 Temmuz’da gördü. Bütün dünyaya bunu gösterdik.
Bu millet demokrasisini koruyacağını, her şartta sahip çıkacağını göstermiştir. Vesayetçilerin bir daha asla demokrasimize zarar veremeyeceğini açık ve net bir şekilde söylemek istiyorum. Kimse büyüyen, güçlenen Türkiye’nin önünü Allah’ın izniyle kesemeyecek. Bu ülke bir hukuk devleti. Bu skandal bildirinin arkasında, önünde kim varsa, bunları kim cesaretlendirdiyse, bunlara kim destek çıktıysa bunların hepsi hukuk önünde hesap verecek. Bakın bugün bu antidemokratik bildiriye, bu vesayetçi metne tek kelime edemeyip hatta ve hatta buna destek verip sonra da utanmadan arlanmadan çıkıp da bizleri yargılayacağını ifade edenler, sözüm ona siyasetçiler bu millete hesap verecekler.
Bu karşımızda TCK’da açık olarak tanımlanmış bir suç var. Belirlenen isimler gözaltına alındı. Tüm şüphelilere ilişkin arama, el koyma işlemleri usulünce icra ediliyor. Devletimiz ve milletimiz antidemokratik her girişimin karşısında duracak. Millet iradesinin önüne geçilmesine de asla izin vermeyeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konudaki kararlılığı defalarca sınandı. Ve burada hiçbir şekilde bu imtihanı sayın Cumhurbaşkanımız kaybetmedi. Liderliği ile bu süreçleri tersine çevirdi. Bakın biz bu anlamda bu bildiriyi de bir test olarak okuyoruz. Burada bunu yapanlar yine başaramadılar.
15 Temmuz’da hatırlayalım. O gün o skandal eylem ortaya çıktığında, darbe heveslileri hemen alkışlamaya başladılar, evlerden izleyip başarılı olması için dua ettiler. Fakat ne oldu? Başaramadılar. Bu millet destansı direniş sergiledi. Bu kez darbeciler onları destekleyenler ne yaptılar? Bu darbe değildi, tiyatroydu dediler. Biz 5. kol faaliyeti sergileyen milli olmayan medya mensuplarının ne başlıklar attıklarını gördük, duruyor orada. O manşetleri atanlar heyecanla bu skandal bildiriye, darbe çabasına el sallayanlar birdenbire şimdi mağduriyet edebiyatı yapıyorlar. Kamuoyumuz çok bilinçlidir. Bu tür manipülasyonları kesinlikle kabul etmez.
Burada görüyoruz ufak darbe söylentisinde bile heyecanla el sallayanlara, hadsiz bildiriden menfaat sağlamaya çalışanlara diyoruz ki kaybettiniz, günden güne daha da kaybediyorsunuz, sizi ibretle izliyoruz ama işlediğiniz suçtur. Bakın bu zihniyetin milletimize ödettiği bedelleri çok iyi biliyoruz. O yüzden biz çok set duruyoruz, net duruyoruz. Hiçbir şekilde bu mesele ile ilgili olarak geri adım atmıyoruz. Bir sıradan nemelazımcılık yapmıyoruz. Herkesin yapması gereken bu hadsiz bildiri karşısında amasız ve fakatsız tavır almaktır. Peki ne oldu, birçok sözüm ona siyasetçi bu bildiriye imzamı atıyoruz dediler. Bunlarla ilgili olarak biz haklı olarak tepki koyduğumuzda 20’ye yakın kişinin demokrasiyi savunması gereken kişilerin yine bu siyasete gayrimeşru müdahaleyi savunan kişilerin sosyal medyadaki kendi yayınladıkları mesajları koyup tepki gösterdim. Gayri milli medya onları listelediğini söyledi. Bunlar açık ve net. Utanç vesikalarını dünya görüyor.
‘ARTIK ESKİ TÜRKİYE YOK’
Gayrimeşru siyasete müdahale aracını siz alkışlayacaksınız. sizin çıkıp buna karşı net tavır almanız gerekir. Alamazlar. Görülüyor ki ortada iş birliği var. Yürüyen soruşturma sonucunda umuyorum bu iş birlikleri de açık ve net şekilde ortaya çıkar.
Bu antidemokratik bildirilerin hepsini biz görmezden gelemeyiz. Küçümsersek biz milletimize ihanet etmiş oluruz. Artık eski Türkiye yok. Kimse beyhude heveslerin peşine düşmesin. Türkiye baktığımız zaman ciddi anlamda güçleniyor. Kendilerine amiral olarak ifade edip ondan sonra böyle bir bildiri yayınlayan kişiler bunu nasıl görmezler biz Doğu Akdeniz’deki egemenlik mücadelesinde en büyük kazanımı sağlayan ülkeyiz. Türkiye denizlerde başardığını daha önce Cumhuriyet tarihinde başarmış mı? Bunu açık ve net soralım. Bu yönüyle baktığımızda bundan rahatsız olan dış güçler olduğunu biliyoruz. Bu unsurlarla ilişki içinde Türkiye’nin yürüyüşünü durdurmak isteyen aktörler yok mu? Var görüyoruz. Bunun uzantısı olarak görüyoruz. Her türlü tehdide uyanık şekilde yaklaşıyoruz.
27 Nisan e-muhtırasında ne yapıldığı ortadadır. 15 Temmuz’da vesayet odakları ile nasıl kararlı şekilde mücadele ettiysek bugün de edeceğiz. Kimsenin şüphesi olmasın. Bu tür belaları bu süreçte savmak için elimizden gelen gayreti göstereceğiz.
AYKUT ERDOĞDU’NUN AÇIKLAMASI
Milletimiz bunu görsün. Ortada vesayet bildirisi var. Buna destek verip, seçilmiş hükümete, temsilcilerine tehditler savurmak neyin nesidir, milletimiz görmeli. Darbeleri destekleme tarihidir CHP’nin tarihi. Böyle bir çaba ortadayken her tür antidemokratik girişimi desteklememek söz konusuyken bu unsurlarla demokratik alanda müzakere mantığıyla ilerleyebilir miyiz? Hayır. Bunlar kaos istiyorlar. Talimatla hareket ettiklerini gördük. Bugün de görüyoruz. Türkiye terörle mücadele ederken buna bile destek vermedi bu unsurlar. Türkiye’yi Batı dünyasına şikayet etmeye kalktılar.
Suriye’de çok etkin operasyonlar yaptık. Onlar terör örgütlerine YPG’ye terör örgütü diyemeyiz, dediler. Dahasını söyleyeyim. PKK’nın siyasi uzantılarıyla iş birliğine girdiler ve sürdürüyorlar. Biz millet iradesi ve hukuk diyoruz. Bunlar tam anlamıyla darbe mekaniğiyle düşünüyorlar. Bir şekilde biz başa geçersek diyorlar şu adımları atacağız, bunlar yargılayacağız, intikam alacağız diyorlar. Milli irade neyi emrederse o olur. Hukuk önünde bu unsurların hesap vereceğini söylüyoruz.
BAKAN GÜL: ‘KARANLIK ZİHNİYETLE MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEĞİZ’
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “Adli Yargı ve İdari Yargı Hazırlık Eğitimlerinin Açılış Töreni”nde konuştu. Gül, ‘Ülkemizi geriye götürmek isteyen vesayetçi zihniyetin muvaffak olması mümkün değildir.’ dedi.
Bakan Gül’ün açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Hukuk ve adalet dışında bir şeyin önünde eğilmeyin. Bu ülkede anayasayı rafa kaldıran anlayışı gördük. HSK’mız tüm kurumlarımız mücadelesini sürdürmekte. Geçmişte darbecilere selam duran yargıdan, darbecileri yargılayan sürece geldik. Milletin egemenliğini hazmedemeyenlerin şunu iyi bilmesi gerekir, milletimiz yenilmeyecektir. Biz özgürlükleri artıralım dedikçe bu görüşler üzücüdür.
‘MÜMKÜN DEĞİLDİR’
Biz Türkiye’yi 2023 hedeflerine, daha da yukarı taşıyalım derken Ülkemizi geriye götürmek isteyen vesayetçi zihniyetin muvaffak olması mümkün değildir. Demokrasimizi daha da ileriye taşıyacağız. Bu karanlık zihniyetle mücadeleyi sürdüreceğiz. Karanlık güruha hukuk çerçevesinde cevap verilecektir.
Millet iradesine karşı her tür mücadelenin karşısında olacağız. Türkiye’nin demokrasisine insan haklarına sahip çıkacağınıza inanıyorum. Meslek öncesi ve meslekte başarılı olacağınıza inanıyorum.
Kripto Para Piyasaları için Bigpara
Kripto Para Piyasaları için Bigpara